aleviler camiye gitme olayını "bakın ben müslümanım hahaha namazımı da kılarım" gösterişi gibi görüyor. bu sebeple camilerden uzak duruyorlar ve dışarıdan bakınca eve benzeyen mekanlarda kendilerine göre ibadetlerini gerçekleştiriyorlar. eleştirilebilir görüşleri vardır ancak onlar da çeşitli görüşleri eleştirebilirler. sadece bu eleştirilerin üslubu doğru şekilde belirlenmelidir. ayrıca çok sağlam müzisyenleri de vardır. erkan oğur dinleme geyf diye bir gerçek var yani.
*ilk beş giri içinde gördüğüm yaklaşımı eleştirmek için düzenleme giriyorum:
ayak yolu hariç ibadetin yeri ve zamanı olmaz. belli şekil ve şartlara bağlı olan ibadet çeşitleri olduğu gibi, bu durum dışında yapılabilecek ibadetler de vardır. ibadet gönül ve gönüllülük esasına dayanır. ana baba hala amca teyze nine mahalle istiyor diye yapılacak bir şey değildir ibadet. siyaseten kullanılabilecek bir şey hiç değildir.
islamda tek ibadethaneler mescitler, camiler değildir. insanlar evlerinde namaz kılabilirler. insanlar evlerinde bir adet imamlık yapabilecek kişi ve iki adet cemaat ile cuma namazı bile kılabilirler. camiler bölge ahalisinin toplanıp gerekirse yardımlaştıkları yerlerdir. yani asıl amacı budur. ve bir cami ahalisinin görevleri arasında o cami ahalisinden en az birini, hatta o mahalleden en az birini fakir bırakmamakta vardır. peygamberimizin gayri müslim bir fukaraya güzel yaklaşım şekli bellidir.
hangimiz ne kadar müslümanız sorusuna gelirsek, ben şimdi ölsem büyük ihtimal cehenneme giderim. yani öyle ahım şahım paçasından sevap damlayan birisi değilim. ancak gerçekleri de belli şekillerde görmek, söylemek gerekir.