dün sevdiğim insan beni hayatına sosyal medyadan herhangi bir arkadaş olarak almayı bile kabul etmemişken bugün çocukluk arkadaşlarımdan biri evliliğe giden yolda ilk adımı attı, diğer çocukluk arkadaşımsa istediği gibi güzel bir ilişkiye başladı. baksan eğitim ve kariyer açısından onlardan iyi durumdayım ya da ne bileyim dünya üzerinde imrenilecek kadar çok yeri dolaştım. ama her zaman yalnızım. ailem yanımda tamam ama istediğim gibi değiller maalesef ki. ergen bunalımı değil bu o günleri aştık, gerçekten öyle hisseiyorum. yakın arkadaşlarımsa bambaşka hayatlar yaşıyorlar, her zaman yanımda olmalarını bekleyemem.
hayat değiştiremeyeceğim şeyler konusunda hiç yardımcı olmuyor. ne istesem gerçekleşmiyor. değiştirebildiğim şeyleri yapabiliyorsam da tırnaklarımla kazıyarak yapıyorum.
ben bunu kabullenemiyorum ya. yalnızlığı kabullenemiyorum. hiçbir şeyin ben deli gibi çabalamadan gerçekleşmemesini kabullenemiyorum. şanssız olmamı kabullenemiyorum. güzel şeyleri umut da edemiyorum artık. boşa çıkan umutlarımın sonrası her zaman daha çok dağlıyor yüreğimi. elimdekilere şükrediyorum elbette; ama o da bir yere kadar.
yaşamayı gerçekten hiç istemiyorum. ölümden korkmuyorum. sonrası daha iyi olacak diye değil, bu dünyada ne yaşadım ki ölmek kötü bir son olsun? ben yıllardır her gün ölüyorum.