nba'de en tuttuğum ve izlemekten keyif aldığım oyunculardan biridir. özellikle bu oyunun savunma kısmından da, izlerken zevk almayı bilen basketbolseverler tarafından sempati duyulur. nasıl bir oyuncu olduğundan öte ne karakterde bir insan olduğu şu anekdotla anlaşılabilir: ben wallace daha genç bir basketbolcu adayıyken nba tarafından bir deneme kampına davet edilir. kampın son gününde dönemin en iyi pivotlarından, efsane charles 'the oak' oakley bütün gençleri toplar ve ''kızlar gibi oynuyorsunuz, hiçbirinizden oyuncu olmaz..'' gibi söylemlerle bu ergenleri haşlar ve hızını alamayıp ''bahse varım içinizden hiçbirinin benle teketek oynayabilecek yüreği bile yoktur...' diye de ekler. genç topluluk arasından bir el kalkar ve, o zaman şu anki gibi insanüstü bir kalıba da sahip olmayan, ben wallace, oakley'in karşısına dikilir. bu gösteriye daha da sinirlenen oakley ''haydi başla bakalım o zaman..'' diye bağırarak topu wallace'in suratına fırlatır ve dudağını yarar. bu fevri harekete gıkını bile çıkarmayan ben wallace, büyük charles oakley ile kapışır, maçı alır, oynarken de arada bir dirsek darbesi ile oakley'in kaşını açmayı da ihmal etmez... daha o zaman bile ilerde nasıl sert ve korkusuz bir oyuncu olacağını, başta bunu kötü bir yoldan öğrenen oakley olmak üzere, cümle aleme göstermiştir, big ben. saygımız sonsuzdur kendisine..