saygı eşiği ile birebir alakalı bir konu bu. tüm inanç sahipleri kendi dinlerine , inançlarına yapılan eleştirileri saygısızlık olarak görürler. çünkü onlara göre kendi inançlarına getirilecek eleştiri ancak kendi kutsal sınırlarında olmak zorundadır. örneğin müslüman olmayan hiç kimse için muhammed peygamber değildir. dolayısıyla allah'tan vahiy falan da almıyordur. bu durumda ya bunları hayal görüyor ve gerçek sanıyordur , ya da yalan söylüyordur.
bir başka örnek de hristiyanlıktan verelim. hristiyan olmayan hiç kimse için teslis (üçleme) inancı gerçek değildir. isa da tanrı'nın oğlu değildir. ama bir hristiyan bunu saygısızlık addeder.
hasıl-ı kelam saygı eşikleri benim inandıklarım doğrudur ve sen bunlara zinhar doğru değil diyemezsin olan insanlar için saygısızlık yaptığınızı söylemek çok kolaydır. sizin onların inancına zıt söyleyeceğiniz her şey hakarettir. halbuki kendi kutsal kitapları , ibadethanelerindeki din adamları kendi dinlerinden olmayanları dünya'nın en aşağılık , tüm kötülüklerin müsebbibi hatta öldürülmesi gereken zındıklar olarak betimler. ama onlar için saygısızlık değildir bu.
saygı duyulması gereken şey sadece inanç özgürlüğüdür. inanca saygı diye bir kavram yoktur. bugün nasıl ki ineği kutsal sayan hindulara saygı duymuyorsak , nasıl ki kendini öte tarafta ona hizmet etsinler diye 3000 kadınla gömdüren çin imparatoruna götümüzle gülüyorsak kendi inancınız için de o inanç sisteminde olmayanlar aynı hisleri besler. ve bu saygısızlık değildir.
