özel talep üzerine karakalem i yıllar sonra elime alıyorum.
bu zamana kadarki çizimlerimi düşündüm. yıllar evvel özel çalışmalarıma gelen para tekliflerini, cebimde 5 kuruş yokken ve paraya deli gibi ihtiyacım varken o teklifleri reddedişimi. sonra antalyaya gidip hiç özenmeden, umursamadan sokak ressamlığı yapıp turistlerden kazandığım euroları. o nü resim yaptıran fransız kadını. çizdiğim bir resmi ''param yok hediye eder misin'' diyen yaşlı teyzeyi. bir sinir anında karakalem'imi kırışımı ve bir kenara fırlatışımı. hepsi gözümün önünden geçti bugün.
bir gün eline geri alacaksın bakardi derdim hep kendime ama nedense küslüğümüz sürdü ve sanki ben değil, o bana küstü.
sanırım önce kendimle barıştım, şimdi de onunla. seferihisara kadar bekleyemeyeceğim. nasıl özlemişim karakalemin kokusunu, elimde kayışını, gözlerimi kapatarak ve hayal ederek çizişimi.