kendilerini espri yapmak zorunda hisseden hocaların, fevri bir sekılde yaptığı, espri diyemeyeceğim sadece gaf olan sözleridir.
ders ingilizce.
hoca sorar. "bu yazının türkçesini kim söyleyebilir?"
ihale üstümüze kalır ve başlarız türkçesini söylemeye.
lanet yazının arasında "Karı gördüm" cümlesi gecer. hani su bildiğniz hava durumu ile alakalı beyaz olan şey.
hocadan aniden gülme benzeri efektler gelmeye başlar. sandım ki, adam kalp krızı geçiriyor, bu hırıltılar başka birşey olamaz çünkü.
Bir kaldırdım ki kafamı, adam bildiğin gülmek eylemini kendince yorum getiriyor, yerlere yatıyor. garip gözlerle baktığımızdan olsa gerek durumu bize açıklamak istedi.
h- ehuhaouehehuoom, karı gördün mü sen seytanin fisildadiklari?
s- pardon hocam !?
h- karı diyor, ehuehlaouheheyy.
s- snow'un başka bir anlamı mı var hocam?
h- yok ben espri yaptım. **
koskoca sınıfta bir kişi tebessüm dahi etmedi. her birinin alnından öpme isteği uyandı içimde, hala da var. helal lan size.