ankara: vaktinde emekli olmayıp zoraki emekliye ayrılmış, hala her sabah erkenden traşını olup, takım elbisesini giyen ve apartman toplantılarında en çok konuşan ( muhtemelen her sene yöneticilik yapan) gergin amca.
gaziantep: orta yaşı geçmiş, çok güzel yemekler yapan ve hep altın bilezikleri ve gerdanlıklarıyla dolaşan, ailenin sevilen cana yakın yengesi.
konya: bayramdan bayrama görüşülen, her görüşmede giyimini kuşamını, neden hala evlenmediğini, ne kadar maaş aldığını her seferinde didik didik sorarak rahatsız eden ama bi yandan da ağzı çok dualı olduğundan sevilen yaşlı teyze.
eskişehir: tabi ki yeni üniversiteye başlamış, film ve müzik festivallerini takip eden, yaz okuluna kalmasa bile ailesine kaldığını söyleyerek yazı kız arkadaşıyla geçiren genç.
diyarbakır: yaprak sarmasından bahsederken bile nasıl konuyu siyasete bağlayabildiğini anlamadığınız, her an tartışmaya hazır, aileyle kavgalı amcaoğlu.
antalya: her sene yaz tatili başlar başlamaz biri ortaokul biri liseye giden çocuklarını yanına alıp, yıllar önce keşfettikleri ve asla değiştirmedikleri kuytu bir deniz kenarında 2 ay kurdukları çadırda tatilini geçiren 4 kişilik bi aile.
izmir: bütün uzaktan akrabaların bir bir oğullarına istediği, üniversite hayatında sürekli arkadaşlarının arkadaşlarından çıkma teklifi alan ama herkese mavi boncuk dağıttığı halde asla kimseye evet demeyen okul öncesi öğretmenliği okuyan kokoş kız.
bilecik: kimsenin adını hemen hatırlayamadığı, ayşe teyzenin kaynının erkek kardeşinin eniştesi ayarında bir yakınlığa sahip olunan, 99 model broadway e binen badem bıyıklı iyi aile babası adam.
istanbul: her görenin hayran kaldığı, alımlı, çok güzel, çok zeki, başarılı bir kariyere sahip, kültürlü, dışı güzel fakat içte hırslı, bencil, kıskanç, sevdiğine dünyanın en tatlı insanı olurken, sevmediğine hayatı zindan eden egolu 30 lu yaşlarında kız.