aslında fazıl say söylediklerinin ve yaptıklarının sorumlusu değil, kendisini bu şekilde yetiştiren elitist sistemin çok feci bir yansıması fazıl say.
cumhuriyetin ilk yıllarından beri oluşturulmaya çalışılan elit tabakanın doğal sonucudur fazıl say.
doğduğunda kulağına bach okunmuş, 3 yaşında ilk piyanosuna, 5 yaşında ilk fularına, 7 yaşında ilk piposuna kavuşmanın doğal sonucu.
geçen gün de kendi ülkesinin yöneten ve ''halk'' tarafından seçilmiş bulunan bir milletvekiline aynı elitist tabakanın goygoyculuğunu yapanlardan bekir coşkun'un sözünün tekrar ediyor.
osman yağmurdereli benim için göbeğini kaşıyan adamdır diyor.
demokrasi ne kadar da kötü bir şeymiş!
tek partili chp zulmünden demokrat partinin ilk ortaya çıkışından beri söylenegelmiştir bu söz. çünkü chp 1946 yılından sonra 61 yıldır bir kere bile iktidar olamamıştır.
bunun nedenini ise kendinde aramaya kalkmayan aydın türk kadınları ve çağdaş beyefendiler faturayı halka kesmişlerdir.
halk iki kilo kömüre oyunu verecek kadar cahil. e peki sayın aydınım, 25 yıl boyunca tek başına iktidardaydın, yıktığın eski rejimin padişahından daha fazla yetki ve kudret elindeydi, neden cahil bıraktın bu halkı?
belki o zamandan eğitmeye başlasaydın hepimizin içindeki bachlar, fazıllar ortaya çıkardı.
batılılaşma çabalarının ilk meyvelerini toplamak amacıyla sivas'a opera götürülmeye karar verilmiştir zamanında-gerçi bu şehir farklı isimler alıyor farklı yerlerde- halkın batılılaşma aşkı içinde çılgınca coşup sel olup akacağını düşünen aydınlarımıza cevap köylüden şu şekilde gelir; ''sivas sivas olalı timurlenk'ten beri böyle zulüm görmedi.''
batılılaşma ve yerel değerlere sahip çıkma arasında sıkışıp kalmış, garabet ve grotesk bir hal almış türk elitisti/aydını/fularlısı zaman zaman senteyi bir sağa bir sola kaydırır.
ne dediği, neye tepki gösterdiği, neyden hoşlandığı hiç kimse tarafından anlaşılamaz.
fazıl say ise daha önce bir gazetede verdiği röportajda-ak parti iktidarı zamanı- ülkenin durumunu beğendiğini, gidişatın iyi olduğunu beyan ederken ne oldu da döndü? bunun cevabını aramayı düşünen oldu mu? hayır tabii ki.
kendisi devletten her yıl belli bir bütçe almaktadır bu devlet opera zartu zurt ayağına, bu yüklü miktarın musluğunu kısan ak parti iktidarı doğal olarak fazıl say'a yaranamamıştır.
demokratlık yine kendi cebine giren azalıncaya kadar devam etmiştir. fazıl say'ın cebine giren para iki katına çıkartılmış olsaydı fazıl say'ın demeçleri çok farklı olacaktı, hepimiz biliyoruz.
eh be fazılım senin o çıkmadığın muhit olan nişantaşı dışında da hayatlar var, sizin elitist tabakanın dışında da insanlar var, senin piyanı tuşlarını silmek için aldığın bezin parasıyla 1 hafta geçinen aileler var.
bırak da sana verilen paradan biraz kısılıp fakire-garibana yardım yapılsın, yatırım yapılsın.
edit: sermestan söyledi, doğrudur, 46 seçimlerini chp kazandı, 50 de dp iktidar oldu.
