her aynaya baktığımda ''nasıl biri olacaksın?'' sorusunu soran biriyken, şimdi o soruyu sorduğum anlar geliyor aklıma. ne bekliyordum ki gelecekten bu denli? niye soruyordum kendime bunu sürekli? yaşadığım an mı rahatsız ediciydi? benim için geleceği hayal etmek bir kaçış biçimi miydi? mutlu ama daha fazlasını isteyen çıkarcı bir velet miydim? yoksa sadece merak mıydı? salt bir merak mı? kimdim ben? nasıl biriydim? unutmamam gerekirken, cevabını vermekte güçlük çektiğim sorular artık benim için bunlar. yaşadığım her radikal duygudan sonra ''bunu sakın unutma'' diyerek kendini telkin eden insandan beklenmeyecek bir davranış değil mi? ihanet ve de büyük bir hata bu. o dönemi bana hatırlatabilecek kaynağım çok kısıtlı. ayda bir yazdığım denemeler ve sürekli beni yarı yolda bırakan hafızam var yanımda. not etmeliydim ya da daha yoğun yaşamalıydım o anları. hayalini kurduğum dönemi yaşarken, daha net hatırlamalıydım hislerimi.
itiraf mı bu? elbette, değil. hata mı? kısmen, evet. dert mi? içe oturdu, kalkıyor gibi.