başbakan recep tayyip erdoğan'a göre yüzde doksan dokuzmuş. adam tabi haklı. resmi belgelere göre konuşuyor. hangimizin kimliğinde islam yazmaz ki? fakat tayyip bey insanların içini bilemez elbette. benim şahsi kanaatim, türkiye'nin gençlerinin büyük çoğunluğunun artık müslümanlıkla ya da her hangi bir dinle ilişiklerinin olmadığı yönündedir. bunun içine inanmayan yetişkinleri de katarsanız yaklaşık yüzde elli gibi bir sonuç çıkar karşınıza. asıl soru şudur; "türkiye de belli bir eğitim seviyesine ulaşmış, genel kültürü yüksek olup bir dine inanan kaç kişi vardır?" kanımca pek kalabalık bir kitleye hitap etmemektedir. sakına yanlış anlamayın. az bilen, gören insanı yok sayar değilim. fakat bir gerçek var ki, insanlara yön veren kesimler genel kültürü yüksek kesimlerdir. tamam, bu göreceli bir soru. adamı tuttun sordun; "birader dinin ne senin?" dedin. adamda cevapladı. ne kadar inançlı olduğu, ne kadarını yerine getirdiğini, ne maksatla ben bu dine inanıyorum, dediğini ölçmek hayli güç. zaten din denilen olgu iyice politik bir araç olma yolundayken pek kayda değer cevaplar alamayacağımız kesin. ana kitleye sormak ta pek cazip değil. çünkü gidersin konya'ya oran yüzde doksan beş çıkar. gelirsin tunceli'ye, malatya'ya bu oran yüzde kırklara ellilere kadar düşer. en iyi örneklme alanı tahmin ettiğiniz üzre istanbul'dur. burada da rakamlar tam olmamak kaydıyla yüzde elli beş, altmış civarında bir sonuç çıkacağını tahmin ediyorum. tabi inanmıyorum diyen adamdan şüphe etmenin alemi yok. adam inanmıyorsa sorun değil. ama inanmadığı halde , kendi menfaati için, zorlamayla ya da buna benzer nedenlerle inandığını söyleyen kişiler de azımsanamayacak kadar fazladır. yani durum yine eğitimli seviyesine yaptığınız ölçüme yakın bir sonuca ulaştırır. son seçimlerde iktidarın yüzde elliye yakın oy alması ile bu durum arasında bir denklem olabilir.