inşaatçı götleklere, mafya bozuntusu göt verenlere para yedirilmeyecek; onun yerine emekliye, yoksula verilecek. bu kadar basit. o emekli de, yoksul da, o parayı piyasaya sokacak tekrar. esnaf kazanacak, emekli kazanacak, yoksul kazanacak, herkes kazanacak. kırk defa söyledik, bu mesele kaynak meselesi değil; tercih meselesidir. kimisi, yatırımını inşaatçılara, kodamanlara yatırır, zengin mafyatik heriflere yedirir. kimisi de halkla paylaşır.
bir de bokunda boncuk bulmuş gibi "bu popülizmdir" diyerek eleştirdiğini sananlar var ki, hey yarabbim! ulan eleştiriyorsun da, önce kullandığın kelimeyi bir araştır. neymiş, ne değilmiş diye. populism türkçeye aslında zamanında halkçılık diye geçirilmiş bir kelime. karşıtı elitizm yani seçkincilik. o ne demek? seçkin bir zümreyi (zengin, aristokrat, elit bir sınıf) devlet politikalarının merkezine almak, onların çıkarını önde tutmak ve ülkenin gelişiminin, kalkınmasının zeminini bunlar üzerinden inşa etmek fikri. aslına bakarsanız, batılı ülkeler genelinde bu seçkinci politikalar, sağ partiler döneminde (ingilterede thatcher dönemi gibi, abdde reagan dönemi gibi) uygulanan liberal politikalarla güç kazanmış, muhafazakarlık ve yeni tarz bir liberalizm (neoliberalizm) bir leşerek neocon alaşımını doğurmuştur. işte popülizmi aşağılamaya çalışan jargon buradan gelir. çünkü bu neoconlara göre popülizm ya da halkçılık, içi boş vaatler ve umutlar dağıtmaktadır yoksullara. asgari ücretin yükseltilmesine karşılardır mesela. çünkü bu, zengin iş adamlarının işlerine zarar verir. işsizliği de artırır. yoksula yardım yapılmasına karşıdırlar. yoksul da çalışıp, para kazanmalıdır. halbuki devlet yardımı alan yoksul, iş aramayacaktır, toplumun üzerinde yük olacaktır.
hadi zengin züppe takımı bunu desin, "fakirler ölsün porsche'den selamlar" diyen kız bunu desin. iyi de size ne oluyor arkadaş? inşaat işçisi herif gelmiş bu vaatleri popülist olmakla suçluyor. kardeşim, sen daha fazla sömürülmek mi istiyorsun? daha kötü durumda yaşamak mı istiyorsun?
bazı insanlar daha kullandıkları jargonun ne olduğunu, kime ait olduğunu bilmeden kafasına göre konuşuyor. bilgisinin kaynağı yok, öğrenmeye niyeti de yok. popülizm diye bir kelime öğrenmiş, kelimenin nereden geldiğini bilmiyor. ne için kullanıldığını bilmiyor. kimin jargonu olduğunu da bilmiyor. ama söylüyor öylece. ve bu türkiyenin tarihinde o kadar çok görünen bir şey ki. köylünün topraklandırılması yasasına yoksul, topraksız köylüler karşı çıkıyor mesela. yahu toprağın yok senin be adam? ağanın toprağında köle gibi çalışıyorsun. bunu mu kendine reva görüyorsun?
ama tabii politika öyle işlemiyor. nasıl ki bu dönemde chp için klasik "halktan uzak, kemalist, ulusalcı, ergenekoncu" zırvaları yapılıyorsa, o zamanlar da bu köylü takımı kendi ağalarına yaranabilmek için chpnin bu politikasına göz kırpmadıkları gibi bunu eleştiriyorlar. köylünün yararına ama toprak ağalarının zararına olan bir reform, böylelikle köylünün muhalefetiyle yapılamıyor.
akpli takımı bu vaatleri bu şekilde "popülist" olmakla suçlamaya devam etsin. emekliye verilecek para için "siz bizim birikimlerimizi çarçur edeceksiniz" demeye devam etsin. kısa vadede bir şey değişmez ama şöyle bir 20 yıl içerisinde akp, kendisi yok olduğu gibi sağı da bir hayli güçsüzleştirir bu söylemlerine devam ederse.