"tut şunun ucunu döşiyelim abiii!" repliğini ha söyledi ha söyleyecek diye beklediğimiz ama çekiç gibi eliyle kutucukları kırıp, yıldızı yiyince büyük adam olan, altınları toplayıp, bölüm atlayan ordan oraya, burdan buraya, şurdan öteye, öteden beriye zıplayan, koşan, eden oyunların üstadı Mario. eski eski zamanlarda şimdiler pek bilmez, anneler güne gittiklerinde çocuk çombalak da tv ye bağlanan segalar ya da aterilerle oyun kasetleri değiş tokuş ederler, mario bitirmece yarışları yaparlardı. mario oynamaktan o joystik kolları yıpranır, aşınırdı ama yine de çocuklar tarafından göz gibi bakılırdı.
nerde eski mario ? nerde merakla mario oynanan eski ateriler, segalar ?