kime yağmur desem, önce duygular boşalır bardaktan yağarcasına. ince ince yağan 'kar'ı herkes bilmez de, çiseleyip camlara vuran yağmur illaki malümudur herkesin. herkesin sırılsıklam ıslandığı bir yağmurlu gecesi olmuştur.
öyle yağmurlu bir gecede gitmiştir, giden mesela...
ardından bakılıp kalınmıştır ve sıcak gözyaşları soğuk yağmur damlalarına karışmıştır buğulu pencerenin ardından... kimin içinden gelmemiştirki bir yaz yağmurunda yüzünü göğe çevirip saçlarını yağmurda pervane gibi dönerek ıslatmak...
duygularamıza yağsın isteriz, hislerimiz yeşersin diye...
tarlalarımıza yağsın isteriz, aşımız yeşersin diye...
yağmur hayatın iki yüzüdür. mesala severiz yağmuru, ama camların ardından.
bakın yağmurlu gecelerde, bütün evlerin perdeleri çekilmiştir. topyekün bir hüzün hali yaşanır sanki. yağmuru sever gibi severiz birbirimizi de.
yağmuru severiz, ıslanmaktan da korkarız.
aşık olmayı severiz, acı çekmekten de korkarız...