Bir söylenti olmayıp gerçeklik oranı %100 dür. Yıllar önce eli sikinde gezen Rum komandolarından nasıl kurtulduklarını, kimin kurtardığını unuttukları için olsa gerek Türk askerini Rum yönetimi ile birleşmelerinin dolayısıyla Avrupa Birliği ne girmelerinin önünde bir engel olarak görüyorlar. Özellikle hudut bölgesindeki köylerde bu sevgisizlik nefret boyutunda. Asker=öcü. Hudut da yasal yollar ile Rum tarafına geçen bir Kıbrıs vatandaşı ile aramda geçen diyalogdan bir kesit paylaşmak istiyorum.
Sicak kola: Türk askerini seviyor musunuz?
Kıbrıs vatandaşı: biz barış istiyoruz.
Sicak kola : Türk askeri 74 de sizin için gelip barışı sağlamadı mı? 40 yıldır da bu barış ortamının devamlılığını sağlamak için burada görev yapmıyor mu?
Kıbrıs vatandaşı: evet ama Rum yönetimi ile birleştiğimiz zaman Avrupa Birliği ne gireceğiz. Bizi de tanıyacaklar.
Zamanında bizi bir siktiler tadı damağımızda kaldı yine istiyoruz demek istiyordu sanırım. Tabiki tüm kıbrıs halkı askere nefret ile bakmıyor ama büyük çoğunluğu bu şekilde. Referandumda %65 oranla Rum yönetimi ile birleşme isteğini dile getiren bir halk neticede.
Şöyle bir şey de var; zamanında bizim askerlerden kanı bozuk olanlar da az orospusu çocukluğu yapmamış kıbrıs halkına ancak bu tavır değişeli uzun zaman oldu. Bu nefreti onlara son derece saygılı kibar iyi niyetli davranan Türk askerine karşı devam ettirmeleri bana biraz art niyetli geliyor. Burada hudutta onlar için 7 gün 24 saat görev yaparken kendime hep şu soruyu soruyorum: neden buradayım? Burada olmamızı istemeyen bizi öcü olarak gören insanlar için neden yerimizi yurdumuzu terkedip buraya geliyoruz? Kıbrıs halkının özellikle benim görev yaptığım hudut bölgesindeki halkın bize karşı tavrı yüzünden sanki kardeşlerimizi vatan toprağını değil yabancı bir memleketi koruyormuş hissi ile görev yapıyorum.