odunun yanarkenki çıtır çıtır sesini duymamış, soba üstünde kestane pişirmemiş, özellikle gece sokakta kartopu oynayıp kızak kaydıktan sonra eve geldiğinde donuna kadar ıslanan kıyafetlerini çıkarıp sobanın üstünde kurutmamış, bir tarafta onlar kururken kendisi de sobanın kıyısında kedi gibi yer edinip sobada demlenmiş çayı içmemiş, elini hiç sobada yakmamış, yazık insanıdır.
bi de maşınga görmemiş versiyonu vardır ki, o; anlatılmayacak kadar kötü durumdadır.