vuruyoruz kardeş, giriyoruz, bombalıyoruz, çıkıyoruz. sorti üstüne sortiler yapıyoruz. maşallah.
ardından heybetli paşalarımız brifingler veriyorlar. -şöyle uçtuk, böyle kaçtık, nokta hedefleri vurduk- falan feşmekan.
pek bi değerli, en bi değerli medyamız da avuçları patlarcasına alkışlıyor bu operasyonları. ha bir de bizimle "anlık istihbarat" bilgi paylaşımı yaparak dostluğunu(!) kanıtlayan müttefik abd'yi de alkışlamayı ihmal etmiyorlar sağolsunlar.
bir tek kimi unutuyoruz azizim. gene kahraman mehmetçiğimizi unutuyoruz alkışlamayı. yiğidin hakkını vermiyoruz.
peki nerden vardım ben bu kanıya?
şimdi şöyle efendim. kandil bölgesi malumaliniz dağlık derin bir vadi. buraya değil uçağın-helikopterin girip operasyon yapması, bölgede kolayberi uçması dahi zor. keçi bile yürümez bu dağlarda o derece yani.
peki genelkurmay'ın yaptığı basın açıklamasında şu sözler dikkatinizi çekti mi?
"önceden belirlenmiş hedefleri türk hava kuvvetleri vurdu".
e ben işte buna takıldım. şu hava kuvvetlerimizin kullandığı lantirn sistemi var, daha önce yazmıştım. şimdi bu bizim uçaklar bu lantirn sistemi sayesinde hedeflere nokta atışı yapabiliyorlar. hemde kandil'in derin ve puslu vadilerine girmeden.
yani sözün özü. bizim kahraman mehmetçiğimiz, bordo berelilerimiz zaten yıllardır içlerinde oldukları pkk'lıları lazerle işaretleyip uçaklarımıza hedef gösteriyorlar. sonrası ise malum. pkk ve hedeflerine tsk tarafından indirilen altından kalkamayacak darbeler.
eee teşekkür ederken bu özel birliklerimize, kahramanlarımıza teşekkürü de unutmayalım.
