milattan sonra 3015 yılında bir nisan günü, teknolojinin esamesinin okunmadığı, insanlığın yeniden bir uygarlık kurmaya çalıştığı bir dönemde taşa yazılmış tabletler halinde uludağ sözlük metinlerinin bulunması durumunda olabileceklerdir.
şüphesiz kurdukları tazecik medeniyet bir anda ergen külodu gibi her türlü ifrazatın aktığı saçma salak bir yere dönüşme tehlikesi ile burun buruna kalır. içlerinde kendilerinden önceki insan varlığının bu bok püsür işler yüzünden helak edildiğini iddia eden dindar kimseler olacaktır muhakkak. ama antik çağdaki atalarından etkilenip dünyayı uludağ sözlüğe göre şekillendirmeye çalıştıklarını görür gibiyim. insanlık tarihine bu kadar kötülüğü yapamayız.