hidayet karaca ve polislere verilen tahliye kararı

entry9 galeri
    3.
  1. paralel çetenin son çırpınışları.

    --spoiler--
    bu paralelcilerin masum ayaklarına yatmaları yok mu. dün gece yaptıkları iş baya kurnazca, ama devir eski devir değil. öyle kafana göre at koşturamıyorsun. aşağıda vereceğim bilgileri, beyinlerini pensilvanyaya bağlamış bünyeler okumayabilir, onlar gerekirse matematiğe bile karşı çıkarlar işlerine gelmezse *

    Şimdi bu paralelciler ne yaptı dün? Önce reddi hakim talebinde bulundular, kim için bulundular, istanbuldaki 10 Sulh Ceza Hakiminin hepsi için bulundular. Buraya dikkat edin! Reddi hakim talebi, sadece o hakimin kişisel durumuyla ilgilidir. O hakimle bi husumetiniz olmuştur, tarafsızlığıyla ilgili ciddi şüpheleriniz vardır (bunu ispatlamanız lazım, öyle kafanıza göre olmaz) veya başka bir mühim gerekçe olmalı. Üstüne basa basa söylüyorum, reddi hakim talebi o hakimin kişisel durumuyla ilgili verilir. Ama bizim paralelciler ne yapmış, istanbuldaki 10 Sulh Ceza Hakiminin tamamının reddini istemişler. Yani bir adliyedeki tüm sulh ceza hakimlerinin adil olmadığını iddia etmişler, ki bu adliye tarihinde ilktir. 10 tane hakimin tamamıyla nasıl bir kişisel husumetiniz olabilir.

    Hadi bu avukatlar 10 hakimi birden reddetti. Peki bu reddi hakimi inceleyen mahkeme normalde ne yapar. "Kardeşim bu adliyede 10 tane sulh ceza hakimi var, hepsini birden toplu reddetmek neyin nesi" der ve talebi reddeder değil mi. Ama öyle yapmıyor. Bu hakimlerin tek tek red gerekçelerini incelemek yerine (ki böyle bi inceleme haftalar alır) pat diye istanbuldaki bütün sulh ceza hakimliklerini bypass ediyor. Düşünün, koca istanbul adliyesinde bu davaya bakacak tek bir tarafsız sulh ceza hakimi yok demeye getiriyor. Bunu yaparken de, şüphelilerin klasör klasör dosyalarını inceleme gereğini de duymuyor. (Dosyaları savcılık mahkemeye göndermedi) Ciddiyetsizliği siz düşünün.

    ikinci safhada ise, istanbulda sulh ceza hakimi kalmadı diyerek asliye ceza mahkemesi hakimi tahliye kararı veriyor. Fakat kanunda bu işler tamamen Sulh Ceza Hakimliğine bırakılmış, Asliye Ceza Mahkemelerinin, sulh ceza hakimliklerinin kararlarını inceleme/kaldırma yetkisi artık CMK'da yok.

    ismindeki "ceza" kelimesi sizi yanıltmasın. Bu tahliye kararı o kadar skandal ki, ha Asliye Ceza Mahkemesi tahliye kararı vermiş, ha Aile Mahkemesi tahliye kararı vermiş. Şimdi "canım mahkeme kararı uygulanmalı" mantığıyla gittiğimizde, yarın öbür gün paralelci bir Aile Mahkemesi hakimi bi tahliye kararı yazıp cezaevine yollarsa onu da mı uygulayacak bu savcılık.

    Nitekim istanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, bu garabeti önleyerek, Asliye Ceza Mahkemelerinin tahliye kararı vermeye yetkili olmadığını ve Sulh Ceza Hakimliklerinin kararlarını inceleyen bir üst merci durumunda bulunmadığını belirten başka bir karar aldı. Ama paralel kanallara bakarsan, alt mahkeme, üst mahkemenin kararını nasıl yok sayarmış diyorlar. Oysa Asliye Ceza Mahkemesi, Sulh Ceza Hakimliklerinin kararlarına karşı bir üst mahkeme değil. Bunu o paralelci avukatlar da biliyor ama hem içerde hem dışarda "mahkeme kararı uygulanmıyor" edebiyatı yapmak işlerine geliyor.

    Durum budur.
    --spoiler--
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük