aşk karakterin önüne geçer. aşk ve cinsel arzular karşı cinsi eleştirmeye ve analiz etmeye izin vermez. karşındakinin kusurlarını görmez olur, iyi yanlarını da yüceltirsin gözünde. tabii bu hormon fırtınası bir süre sonra normal olarak biter vee çiftimiz birbirini tanımaya başlar ve derler ki "ne kadar karaktersizmişsin". üstelik bu analizi en başta yapsalar bu suçlamalara yer kalmayacaktır. ama aşk dediğimiz, dünyanın en pislik kimyası, sırf bedenin üremesi ve devamı amacıyla beynimizi skip atar. halüs görmeye başlatır. sonuçta bu kadar kurgunun ardından aslında en baştaki gerçeği görmemiz gecikince sanki kandırılmış hissi duyarız. ondan sonra gelsin şerefsizlik gitsin karaktersizlik. işte buna bilim deniyor.