Ben trakyadan biraz daha açıklayıcı olmam gerekirse bir zamanlar Osmanlı topraklarına dahil olan fakat yaklasık 100 sene evvel Bulgaristan tarafından alınan ve yönetilen topraklar üzerinde doğan ve sonradan öz vatana göç eden, halk tarafından "macır" olarak bilinen lanse yada "siz nasıl derseniz o" etnik kökenden bir insan olarak şunu belirmek isterim ki her ne kadar kürtlerle tam zıt görünsekte biz "macırlar" Bulgaristan hükümeti tarafından yıllarca sömürülmüş işkenceler görmüş adlarımız dinimiz dilimize saldırılar görmüş bir nesilin cocuklarındanım.
Bir ülkede azınlık olmak, farklı bir etnik kökene sahip olmak hor görülmek için yeterlidir günümüzde; sadece ülkemizde değil tüm dünyada bu böyle ancak bunu genele yaymamak lazım çünkü herkes ırkçı değildir bu dünyada...
Ve bana kalırsa bu dünyada 1500 farklı milliyet var diye 1500 farklı çeşit insan var demek değildir.
Sadece iki çeşit insan vardır iyi insan ve kötü insan ve evet iyi insanlarla her türlü ortamda bulunmak isterim bağda bahçede kütüphanede camide klisede ve tabiki cennette hatta cehennemde bile cünkü iyi insanların oldugu heryer güzeldir.
Ama kötü insanlarla cennette bile beraber olsanız hayatınızı cehenneme cevirirler işin kötü tarafıda sizi kendilerine benzetirler.
O yüzden evet ben kürt kardeşlerimde, siyahi hardeşlerimle basklı, iskandinav, çekik gözlü, soluk benizli, sarışın yada esmer yada dazlak yada cüce fark etmez iyi insanlarla heryerde beraber olmak isterim.
Tanrı'nın bizi iyi insanlarla karşılaştırmasını dilerim herkes adına (nokta)