özellikle ikinci yarısında tüyleri diken diken eden, ağlayan, ağlatan filmdir... will smith'in ha yıkıldı, ha yıkılacak dememe rağmen taş gibi dimdik ayakta kalması, tüm imkansızlıklara sadece kendi değerleri ile karşı durması ortaya ciddi anlamda etkileyici bir film çıkarmış.
hele ki, filmin sonuna doğru işi aldıktan sonra ki hali... sırf o sahne için dahi kendisi oscar'ı haketmiştir diyebiliriz.
filme ilkokul türkçe derslerindeki anafikir bulmaca taktiği ile yaklaşınca, filmin bize her koşulda ağlayıp zırlamadan, öfleyip öplemeden mücadele et, durmak yok yola devam(!) dediğini görüyoruz.