emin çölaşan'ın hürriyetten kovulmasının akabinde çıkardığı kitabıdır.
kovulmasıyla kitabı çıkarması arasında çok az bir vakit geçmiştir.
adam bir ayda kitap zıçmış yahu diye düşünür insan
lakin öyle değilmiş herifçioğlu kovulacağını anlayınca kaydetmiş her bir şeyi..
özellikle de son aylarda yaşadıklarını ertuğrul özkök'le konuşmalarını filan.
akp iktidarının kirli yanını göstermesi açısından önemli bir kitaptır.
erdoğan ve avanesinin medya üzerinde nasıl bir hakimiyet kurduğunu, medyanın nasıl tekelleştiğini görmek daha doğrusu tekrar hatırlamak adına okunmasında fayda var.
çoğunlukla çölaşan şuna benzer eleştiriler aldı bu kitap üzerine:
madem bunları biliyordun da niçin kovulmadan önce yazmadın.
ama bu yorum kitabı okumadan yorum yapanlara ait.
çünkü kitabı okuduğunuzda şunu görüyorsunuz ki..
emin çölaşan'ın bütün muhalif yazıları makaslanmış, iktidarla gazete yönetimiyle ters düşen yazıları gazeteye konmamış, sansürlenmiş.
ve bunları anlatmaya çalıştığı zamanlarda da kıyameti koparmışlar.
tabi ki tüm bunları o hürriyet'te yazmaya devam ediyorken bilmiyorduk.
yani çölaşan bunları daha önce yazmaya kalksaydı çok önceden kovulurmuş burdan bu çıkıyor.
çok severek okuduğum takip ettiğim bir köşe yazarı değildi lakin.
suyun başını tutanların ipliğini pazara çıkarmak adına yazdığı bu kitabı sıkılmadan okunur.