askerdeyken kız arkadaş tarafından terkedilmek

entry32 galeri
    29.
  1. tek derdinin eski sevgilini özlemek olduğunu düşünüp, "derdimi sikeyim" dedirtir adama.
    aynı yerde çalıştığım bi' adam bu, süleyman. oyun moyun yok, süleyman' ın hikayesi bu. okuyun ulan ayılar.

    bu adam bulunduğum şehrin yerlisi, ben de öyleyim. ilk günden kanım ısındı zaten herife. üç dört yaş da büyük benden.
    doğal adam bi' kere, komik. tekneyi kaldırıyolardı, ben altına lastik koyacaktım. "hadi lan çabuk, healthimiz azalıyo"
    dedi. o mekanda bi' daha o kadar içten gülmedim herhalde.

    yan otelde çalışıyodum, bu adamla gel git öyle tanıştım. ben işi bıraktım bi' iki sene görüşmedik. sonra sağ olsun,
    çalıştığı otelde iş ayarladı bana, su sporları. geçen yaz üç ay geçirdim orda. görüşmediğimiz arada yabancı bi' hatunla evlenmiş.
    kızın babası eziyet etmiş kıza, anasına. içmiş içmiş dayak. sadece türkiye' de olmuyomuş yani bu işler.
    ama böyle adamlar anca türkiye' den çıkıyo işte; dayanamamış, basmış kıza nikahı, almış yanına, türkiye' ye.
    ben çalışırken de kızın yabancı dili olduğu için bizimle birlikte çalıştı kız, para da kazandılar birlikte yani. evine destek oldu.

    geçtiğimiz yaz sonu ben ankara' ya döndüm, malum okul. süleyman da zamanında üniversiteden mezun olduğu için
    kısa dönem askerlik yapacak, askerlik bittiği gibi de yine yaz gelecek ve işine gücüne dönecek.
    telefon çaldı bi' ankara gecesi, "pavlov benim askerlik ankara' ya çıktı, geliyorum"
    sevindim önce sık sık ziyaret ederim diye düşündüm. telefon falan sokarım içeriye, yardımım dokunur yani.

    zaman geçti, sülo' nun acemi bitti, ankara' da kapalı ceza evine çıktı usta birliği. ziyaretine gittim,
    telefon verdim bi' tane, yengeyle rahat konuşsun diye. oturduk bir saat muabbet ettik.
    nerde yaz aylarındaki süleyman. adam çökmüş, ölmüş de izine gelmiş mezardan. uyku yok resmen.
    ama diyodu ki, tek tesellisi o telefon olacakmış, yengeyle konuşacakmış. öyle şafak atarmış. eyvallah dedim ne diyeyim.
    askerlik yapılabilecek en beter yerlerdenmiş ceza evi onu anladım, yetmez gibi bir de ankara' nın en berbat yeri.

    dün aradı:

    s - ben çıktım iş yerindeyim, sen ne zaman geliyosun ?
    p - sen ? kaptan ne ara çıktın ? 13 gün vardı daha ? neden haber vermedin alayım seni ?
    s - intihar etmemden korktular pavlov, paketlediler on üç gün kala geldik. boşver sen sonra konuşuruz, arıycam seni.
    p - ...

    çok zorlandığını düşündüm, askerlik, nöbet, soğuk. ne bileyim insanın aklına onlar geliyo işte.

    bugün tekrar aradı:

    s - ne zaman geliyosun, patron soruyo seni ?
    p - kaptan haziran sonunda ordayım da sen anlatsana noldu ?
    s - salakça bi' şeyler yaptım pavlov, gata' ya yattım. ordan çıktım saldılar beni işte.
    p - neden ?
    s - yengen, sözleşmeyi feshetti..

    sesi gitti sonra ağlamadı. arkadan da patronun sesi geliyodu, konuşamadı. kapatıyorum, gelince konuşuruz dedi, kapattı.
    uzatmak istemedim ben de.
    bu adam tüm askerliği boyunca o kadının adını tutturdu dilinde. ben gidicem iki ay sonra, bu adamın yüzüne nasıl bakıcam ?
    nasıl teselli edersin bu adamı, hangi kelime, hangi cümle. ah ulan. hem nasıl güvenebilir bu adam bi' insana bi daha ?

    sokayım ta.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük