Nükleer Santrale karşı olmadığımı belirteyim.
Öyle birilerinin söylediği gibi uzayda yapılmasına gerek görmüyorum. O kadar fantastik olmaya gerek yok.
Benimki daha kabul edilebilir şartlar. Becerebilirlerse erk sahipleri hemen yapsınlar, hatta gelip götümün dibine bile santral bina edebilirler.
Uzatmayayım;
- Santralin deprem, tsunami, heyelan, terör, savaş, elektrik kesintisi(!), su kesintisi(!) gibi doğal ve doğal olmayan sair sebeplerle kaza-kırım görmesi durumunda oluşacak radyoaktif zararları santral bölgesi dışına çıkarmadan absorbe edebilmeleri,
- Santralin hayal edilmesinden itibaren başlayıp şebeke hattına ilk elektriği vereceği güne değin bu projede tırnak kadar dahi emeği geçen herkesin eşikten beşiğe yedi sülalesinin Nükleer Reaktörlerin hemen yanına inşa edilecek lojmanlarda ilelebet ikamet edeceğini taahhüt etmesi.
Çok değil 2 şartı yerine getiren rahatlıkla kurabilir. Bu şekilde istedikleri yerde istedikleri gibi beton fetişlerini tatmin edebilirler.
Sorunum Nükleer Santrallerle değil. Doğru teknoloji doğru ellerde insanlık yararınadır buna her daim inanırım. Öte yandan her kuşu siktik bi kaldı leylek lafı da kafamda zuhur ediyor.
Bu devlet değil mi ki "Güzel öldüler" diyerek madenciler özelinde vatandaşına verdiği değer tespiti yapan?
Soma'da 301 kişi madenci ölmesine rağmen ne Enerji Bakanı ne de Çalışma Bakanı ortalarda gözükmezken Orman ve Su işleri Bakanı çıkıp beyanat veren?
Yüksek Hızlı Tren adıyla son sürat ölümü vatandaşına hizmet diye sunan?
Gazetelerin 3. sayfalarında yer alan kadın cinayetlerine seyirci kalan?
Kendi vatandaşları sefalet sınırında yaşarken mültecileri kontrol altında tutamayıp memleketin dört bir yanını it oynamış yonca tarlasına çeviren?
Bu ve bunun gibi saymaya vaktimin yetmeyeceği nice örnek var ve hepsi de yaşanmış, yaşanmaya devam eden durumlar.
Deniliyor ki enerji açığı var, yetmediği için dışa bağımlılığı azaltmak adına Nükleer Enerji çıkış yolumuz. Valla kimse kusura bakmasın. 20.000.000.000 Milyar Dolar oraya harcamaktansa, 77 Milyon nüfus için enerjinin nasıl verimli kullanılacağına dair 5 yıllık bir planlı çalışma yapılması Nükleer Santrale harcanacak paranın en fazla 1/4'üne tekabül eder. Her yıl ortalama %7 artan enerji ihtiyacı kaba hesapla 5 yılın sonunda %15-20 gibi bir fazla verir. Ha bunun için ille de para harcanarak eğitim verilmesi şart değil. Enerji Bakanlığı Olarak hane bazında tüketim ihtiyacını belirler, belirlediğin tüketim fazlasındaki oran için kontrollü olarak kesinti uygularsan vatandaş farkında olmadan tasarrufa yönelir. Bu işi para harcayıp, insanları bilinçlendirerek yaparsan 5 yıl sonra farklı bilinçle yetişmiş bir nesil sahibi olursun. Tabi bilinç sahibi insanlar bu ülkede ne kadar sevilir orası ayrı mevzu.
Enerji ihtiyacının %5 fazlasını üretip tüketim olmadığında toprağa veren bir ülke enerji yokluğundan Nükleer Santral kuruyor.
Beyin yokluğu olmasın sakın o?
Kaldı ki komik olan bir başka husus da dışa bağımlılığı (doğalgaz) azaltmak için deyu söyleniyor. Toprak senin, satın alma garantisi veriyorsun, teknoloji senin olamaz. Adam gelecek yapacak, işletecek, satacak (üstelik pahalı satacak) Senin üretilecek enerji dışında bir bokun yok. Lan madem öyle gitsin Sibirya kıyılarında canlıdan uzak bölgelerde kursun santrali, en azından fahiş fiyatla satın aldığına değsin, risk taşımasın ülken için.
Valla nükleer falan hikaye, 20.000.000.000 Milyar Dolar öngörülen tutar, fazlası olacak tam kapasiteyle çalışana kadar. O parayla bu ülkede eğitim devrimi yapar, 4-5 nesil pırıl pırıl çocuklar yetiştirirsin, yetişen o çocuklar da ne çevreye ne insana zarar verecek şekilde enerji çözümleri üretir, bilinçsiz enerji tüketiminin önüne geçer, Nükleer olayını da tıp dışında akıllarına getirmezler.
Bunları mezara koyunca toprak değil C65 beton dökmek lazım.