cemil meriç

entry564 galeri video3
    368.
  1. ''Hakikat o kadar çirkin mi? neden süprüntü kutularından tedarik ettiğiniz paçavralarda sarıp sarmalıyorsunuz ? yalan daima asil değil ki? donmuş ruhunuz. ne ümidin sıcaklığı, ne sevginin alevi, sibirya'da vahalar yaratabilir. derinlere inmeyen bir tecessüs; kumları avuçları ile iten, toprağın bağrındaki coşkun sulara inmeyen çölde artezyen fışkırtmayan, fışkırmak istemeyen ürkek, mecalsiz, hasta bir tecessüs. kurumuş bir deve dikenine benziyor ruhunuz, rüzgarların sürüklediği bir deve dikeni...

    yapraklarınız dağıılmış, çiçekleriniz dökülmüş, meyveniz yok. bir ağar iskeleti ruhunuz. bulmaktan korkarak arıyorsunuz. neyi? akmayan bir çeşmeye benziyor ruhunuz. hoyrat eller musluğunu bile sökmüşler. kitabesi? kitabesi silinmiş. kanatlan yok ruhunuzun. galiba kanatsız doğmuşsunuz. yeis kadar şifasız, kutuplar gibi... hayır kutuplara benzer tarafınız yok. sadece hastasınız.
    bir çok insanlar gibi insanlık hastasınız. hayat atılış demek, ileriye yeniye maceraya.çamura saplanmış bir araba. metruk, camları kırık ve rengi solmuş. Zindanınzın kapıları açık, ama siz hasır bir iskemle kadar o zindanın eşyasından olmuşsunuz. ve sırtınızda taşıyorsunuz zindanınızı. yalnız sesiniz, yalnız kelime. uzaklardan gelen kime ait olduğ bilinmeyen bir ses. ve bozuk bir plaktan dökülen kelimeler. Hep aynı. Ve gömülmesi unutulmuş bir cenaze kadar sıkıcısınız bazan. Susuzluğu arttıran ve ağızda buruk. hayır sadece acı sadece kekremsi bir tat bırakan deniz suyu gibi bir şey.

    Başlamadan biten bir oyun bu, ağlatmayan bir oyun. kader bazen çok ahmak bir rejisör. biz de rollerimizi beceremiyoruz galiba. güller ıtır olur dağılmadan. acılar hatıralaşınca güzelleşir. şair, kendi rüyamı çaldım kalbinin boşluğunda diyor. rüyalarımızı çalacak gitar? ışığa borçumuz yok, o bizim için doğmuyor ki, güneş bizi ısıttığının farkında bile değil, ırmağa teşekkür borçlu değiliz. şükrün bir şuurun, bir niyetin bir fedakarlığın aksi sedasıdır. şair ben kadehimi diktiğim zaman ziyafet sonra erdi, şarap kalmışsa uşaklar içsin, diyor.boş bir kadehi dudaklarına götürmek. hazin olan bu kadehte bir cür'a bile yok. hatta kadeh de yok ortada. hem kadeh, hemde bade, hemde bir şuh sakidir gönül. içtiğin hayal kadehindeki rüyalarındır. neden bu rüyaları sen de görmedin? yaşamak yaralanmaktır. yaralanmak da güzel. ''
    jurnal
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük