Osmanlı beylik dönemindeyken hareme alınan kadınlar çoğunlukla Bizans'tan ve diğer beyliklerden tercih edilmiştir. Orhan, ı.murat, yıldırım, fatih siyasi ilişkilerin kurulduğu beyliklerle evlilik yoluyla bağ kurmuşlardır. Aynı zamanda Sırp ve Bizans prensesleri de alınmıştır. Hepsinin geçerli sebepleri vardır. Fatih sonrası meydana gelen değişiklik teşrifat,teşkilat ve müesseselerin yanı sıra evlilik dolayısıyla vesayet üzerinde de değişime yol açmıştır. Merkeziyetçi yapının en önemli emaretleri Osmanlı devletinin beylikten devlete, devlette de nihayet fatih ile beraber imparatorluğa geçişinde yaşanmıştır. imparatorluk öncesi yaşanan yenilgilerde yaşanan bazı habis olaylar( haremin padişahın maiyetiyle savaş meydanında düşman eline geçmesi-yıldırımda olduğu gibi-) gelenekleri değiştirmiştir.
aynı zamanda Osmanlı imparatorluğu ananesinin Türk devlet telakkisinden beslenmesi cülus problemleri, kut'un kimde tecessüs edeceği meselesinin hanedan azası arasında yarattığı rekabetin yanı sıra bir de soylu ailelere mensup validenin ailesi tarafından desteklenebileceği ihtimali, isyan, iş birliği yahut akrabalık ilişkilerinin kullanılarak ali osmana vereceği zarar elbette ki hesap edilmiştir. Al-i Osman saltanatta kendine rakip bir ailenin varlığını da doğal olarak istemeyecekti.
Nihayetinde beylik ve devlet olma sürecinde siyasi sebeplerle tercih edilen soylu ailelerin sultan ve prensesleri zamanla ailesiz, enderunun harem bölümünden yetişme kızlardan seçilir oldu. Bu devşirme geleneğine dayandığından, ve devşirmenin-köleleştirmenin ancak küffar'a karsı yapılacağından yabancı kadınlar hanedanın kanına karıştı.
bu konuda ilber Ortaylı'nın Topkapı sarayını anlattığı kitabında bahsettiği bir istatistik var. Ali Osman kanında sırasıyla en çok Ukraynalı, italyan, Rus, Çerkes kanı bulunuyor. Bir iki istisna dışı farsi kanda mevcut.