ekşi sözlük zaten ununu elemiş eleğini duvara asmış bir sözlüktür. her şey bellidir. resmidirler. üslupları bellidir. yazar çizer okurlar. övme manasında demiyorum bunları yanlış anlamasın kimse ama, adamların lügatı belli anladın mı. evet.
inci sözlük de aynı şekilde denebilir. bi anarşist çıkış içerisindedir. mizahın da kalesidir üstelik. misyonu üzere hareket eder. fazlasında zaten gözü yoktur. siyasi iletişim içerisinde değildir mesela, ekşi sözlük gibi. kimseyi dava da etmez. öğrencisiyle sigara içen öğretmen kıvamındadır ortam.
işte şimdi olayın aslına geldik. uludağ sözlük, bu iki format arasında kalmış bir sözlüktür. samimi resmi ve düzeyli olmaya çalışır. kütüphane içerisinde seks yapmak gibidir uludağ sözlük. kravatla sokakta işemek gibi. oturaklı, kayda değer takılmak isteyen sayın zall ekşi'ye rakip olarak kurmuştur bu sözlüğü ama istediği donanımlı tayfayı çekememiştir. bu konuda ki yegane sorun da, sözlüğe vermesi gerektiği değeri vermediğini düşünüyorum ben. aslında kullanabilse, burası ekşi'den de inciden'de daha iyi olabilir. çünkü belli bir seviye ve belli bir anarşist mizah anlayışı oluşturabilecek yazarlara sahip. ekşi samimiyet ve mizah yoksunu, inci de fazla paspal. kullansana be adam. ama yapmıyor.
sonuç: her 3 sözlükte uzunca süreler takılmış biri olarak söylüyorum, inci sözlük yeni tasarıma geçmeseydi, en iyisi inci sözlük derdim. ama şu haliyle en iyisi uludağ'dır. ekşi ne yaparsa yapsın, haksızlık ediyor yazarlarına bi defa. orda hakkınızı arayabilmeniz için fazlasıyla kalantor olmanız gerekmekte. maslaktaki ofisinizden yazmıyorsanız, ekşi zaten size göre bir yer değildir. sonuç dedim gene uzattım biliyorum. ben kaçar.
