kişi kendi mi aşık olur karşı taraf mı aşık eder

entry9 galeri
    9.
  1. basit bir teoriyle, kendisi aşık olur sonucuna varacağız. benden başka hiç kimse de filmin sonunu, girişte anlatmaz ha, ona göre.

    elimizde bir katalog ve kataloğun içinde de bir sürü gidilebilecek şehir olduğunu düşünelim. a , b , c, d , ... gibi uzasın gitsin. bizim konumumuz '' a '' şehri olsun. bu kadar şehir kümesinin içinden de birisini seçtik diyelim; örneğin c. tabi bu seçimi rastgele yapmadık. peki neye göre yaptık ?

    bir an için,

    - c' nin adından, suyundan etkilendik ve kendimizi oraya yabancı görmedik. çünkü,
    - c' de olup da diğer konumlarda olmayan bir şey olduğunu hissettik ya da hayal ettik.
    - c' nin her bakımdan beklentilerimize cevap vereceğini ümit ettik,
    - c' nin varlığı ya da tarafımızdan keşfiyle, diğer konumların hiç bir önemi, heyecanı kalmadı.
    - c' yi kesin olarak görmek, yaşamak istedik ve
    - c' nin bunların hiç birinden haberi yok.

    c' nin, yukarıda belirtildiği gibi görmek istememizdeki tek sorumluluğu '' katalogda bulunması '' idi. burada kafa karıştıran en büyük şey ise şudur;

    c' nin, bizde olan kataloğu diğer ziyaretçilerde olan katalogla aynı mı ?

    - cevap evet ise, kesin olarak c ' nin kimyasına kapıldık ve oraya kesin olarak gideceğiz.
    - cevap hayır ve belki de c' nin en kötü kataloğu bize denk geldi ise biz yine de orayı ısrarla görmek istedik.
    - cevap hayır ve belki de c' nin en iyi kataloğu bize denk geldi ise biz yine de kesin olarak orayı görmek istedik.

    yani farkedildiği gibi, c şehri ne yaparsa yapsın yahut ne gibi turistik mekanlara, ne tür iklime sahip olursa olsun; bizim için sonuç asla değişmeyecektir. çünkü c şehrinin, adına, havasına ve en önemlisi de bizde yarattığı izlenime kapıldık. bununla birlikte beklentilerimizin karşılanacağı, mutluk içinde bir yaşamın hayal edilebilirliği, daha da şiddetli arzular uyandırdı. tekrar ediyorum, bunu c şehrinin adı, büyüsü ve geriye kalan her şeyi bizim yaratıcılığımızla hallettik. daha ne olmalı ki ? yani bizim için '' özel davetiye '' göndermesine hiç gerek yok. kaldı ki öyle bir davetiye alındığı vakit ilk uçakla atlanır gidilir.

    aksi durumlarda bir çok aktarma yapmak zorunda kalırız ki genelde öyle olur.

    teorinin devamında da tahmin ettiğin klişeler var. yolculuğun zahmet derecesi, oradaki karşılanma, beklenti ve hayallere uygunluğu c şehrindeki geçireceğimiz zaman süresince değişikliği uğrayabilir, örselenebilir. ama olur demiyorum bak, olabilir. yeterki c şehrini, o yokken arzuladığın gibi, c şehrinde yaşarken de arzula. kararlı olmakta fayda var.
    0 ...