sürekli tavsiye almaktan bıktım, geçer düzelir iyi olur. gün doğmadan neler doğar cümlesini duymaktan çok sıkıldım, işin en boktan tarafı şu siktiğimin saçma cümlelerini ben de anneme söylüyorum. kadıncığaz ağlıyor, ben yüzüne bakıp geçer üzülme artık diyorum. geçmiyor lan işte, hiçbir şeyin geçtiği yok.
annem tüm hayatını benim için kardeşim için çöpe attı, onu üzgün görmek her gün öldürüyor beni. yokluk çekti hep, mutsuz oldu yıllarca hala da mutsuz, hiç rahat rahat oturup çay içtiğini dedikodu yaptığını görmedim. oysa anneler gün düzenleyip dedikodu yapar, akşam kocasına naz yapar. benim annem sabahları ekmek alma derdindeydi, ne iş yapsam da ekmek parasını çıkarsam diye çabalardı. akşamları evlatlarının karnını doyurduğu için bu sefer de mutluluktan ağlardı.
bir de bana niye hep mutsuzsun diye sitem eden insanlar var. ulan ben doğduğum günden beri göz yaşı gördüm, nasıl mutlu olmamı beklersin ki?
aşktan sevgiden saygıdan yoksun bir aile, günden güne öfkesi artan bir baba, yokluk, hiç bitmeyen kavgalar ve alkol. en çok da alkolun etkisi ile zevke gelen babamdan dayak yiyen annem, psikolojimi altüst eden hayatımı bok çukuruna döndüren en önemli şey. "harçlığını yüzlerce içki şişesinden kazanan, bir çocuğun normal olmasını beklemeyin". çok direndim sakin kalmaya çalıştım, kulağımı kapattım. hatta evden kaçtım ama bir işe yaramadı. o çocuk aklımla intihara bile kalkıştım, defalarca hem de. sonuç yine hüsran, böyle yaparak babamdan bir farkımın olmadığını anladım. bıraktım akıntıya karşı kürek çekmeyi, annem üzülmesin diye yaşıyor taklidi yapmaya karar verdim. ne kadar başarılı olduğum ortada.
içim daralıyor bir şeyleri kırıp dökmek bağırmak istiyorum, sanki sadece benim içim yanıyor. ağlamaya bile takatim yok, bastıra bastıra yer kalmadı kalbimde. artık hangi duyguyu nereye saklayacağımı bilmiyorum. nefes almak bile ağır geliyor, sanki dikenli telden geçiyorum öyle acı veriyor. kendimi gelip geçenin tekmelediği karınca gibi hissediyorum, sanki herkes sürekli üstüme basmaya çalışıyor. kurtulmaya gücüm yok, ya bir süre daha kaçarım o tekmelerden ya da biri isabet etsin diye siktiri çeker çıkarım o karınca yuvasından.
güzel bir gün değil, yağmur yağdığı zaman daha duygusal ve agresif oluyorum. yağmurdan sonra toprak kokusunu sevmiyorum be sözlük, çünkü kokusundan çok suyunda ıslanan annem geliyor aklıma ..