17. yüzyılda yahudilerin hırvatistan'da yerleşme hakkı yoktu.
romanların üzerine hep atıp tutulan göçebe yaşantılarının nedeni çok uzun zaman mülkiyet edinme hakkından yoksun bırakılmalarıdır.
kölelik yani kitabi tanımıyla bir insanın başka bir insanın malı kabul edilerek tüm vatandaşlık haklarından mahrum bırakılması 1807 yılında resmi olarak yasaklandı.
1870 yılına kadar bir zenci erkeğin oy kullanma hakkı bulunmuyordu.
1968 yılına kadar, yerlisi oldukları topraklarda farklı tarihlerde soykırıma uğrayan, zorunlu göçe ve rezervlere mahkum edilen kızılderililerin kendilerini özgürce ifade etme hakkı yoktu.
dünyanın bilinen ilk eşcinsel bireyinin yaşam dönemi milattan öncesine tarihleniyor, -antik roma dönemi hariç- ilk kez 2001 yılında hollanda'da bir eşcinsel beraberlik hak kabul edilip nikaha izin verildi.
dünya tarihine bakarsak pek çok kısıtlama, ayrım, aşağılama, sınıflandırma ile karşılaşırız.
benim gerçekleri erken fark etmemi isteyen bir ailem vardı, elime çok ufak yaşta uncle tom's cabin kitabını pimi çekilmiş bir bomba gibi bıraktıklarında ilk kez insanların kendi uydurdukları nedenlerle bile karşılarındaki insanlara acı verebileceğini anladım.
emin olun bir çocuğun psikolojisinin dibe vurduğu anlardan biridir bu, tarif edemeyeceğim kadar çok üzülmüştüm.
yıllardır kimi zaman kendi değer yargıları, normları ve kibirleri nedeniyle, kimi zaman ise sadece çıkarları ve bencillikleri yüzünden kendisi gibi olmayanlara zarar verip dışlayan insanların hikayelerini okuyorum.
hep benzer hikayeler, uyduranların 'şiddetle' mantıklı olduğunu savunduğu saçma sapan nedenler, bitmek bilmeyen nefret devam ediyor. yetmiyor, henüz kazanılmamış bir hak üzerine, doğruluğu kimse tarafından ispatlanamayacağı halde, bir başkasının geleceği hakkında fikirler öne sürülüyor. bilinmeyen bir hayata karşı duruluyor, ahkam kesiliyor.
bana göre bir çocuğun mutlu ve huzurlu büyümesi için hayatında kendisine değer veren, sevgi dolu, sorumluluk almak isteyen ve ön yargısız bir ya da birkaç insan olması gerekir. bu koşulları sağlayan bir bekar erkek, iki erkek, bir dul kadın, iki kadın çocuğun psikolojisini.
hayatlarını hiç etkilemeyecek insanların, kurmak istedikleri hayata, aslında mutluluğunu gerçekte hiç umursamayacakları bir başkasını öne sürerek karşı çıkan, kendi gibi olmayanlara hak tanımaktan korkan ve dolayısıyla haksızlığı savunan bireyler bozar sadece.