türk halkının çocuk yetiştirme tarzı

entry24 galeri
    17.
  1. bu konuyu detaylıca ele alalım. önce kısa bir giriş,
    türk aile yapısı dünyadaki diğer aile yapılarından daha farklıdır. kültürünü korumaya çalışırken yayılmacılık politikası izler gibi bokunu çıkartır fakat farkına varmaz. kültürü koruyamaz.
    diğer ülkelerdeki ailelere göre daha agresiftir.
    ortası yoktur, ya ağzına sıçarlar ya çok serbest bırakırlar. yetiştirilecek çocuğun oto kontrol mekanizmasının oluşmasına izin vermezler.

    türk ailelerinde genel olarak yetiştirme tarzı özgürlük kısıtlama tabanına dayanır. üzerine her aile farklı özelleştirmeler yapsa da özgürlük kısıtlama durumunu asla elden bırakmazlar. çünkü birey (çocuk) kendi özgürlüğünü eline aldığı vakit durdurulamayacak ve "elalam ne diyecek?" şeklinde bir düşünce ortaya çıkar.
    yani türk ailesi, çocuktan ve kendinden çok elalemi düşünür vaziyette olduğu için "elalem" güdümlü özgüveni düşük bireyler yetiştirmektedir.

    aile içersinde mutlaka çifte standart olur. örneğin babanız dünya yuvarlak değildir derse ve siz hayır yuvarlaktır derseniz dayak yersiniz çünkü onlar her zaman haklıdır.
    erkek çocuk bazen aşırı serbest bırakılırken kız çocuk zindanlara kapatılır.
    dipnot: türk aile babası genelde eve küfür ederek girer ve hiç bilmediğiniz şeyler anlatmaya başlar. (işiyle alakalı. özellikle de esnafsa)

    kesinlikle kızları evlenmeden önce öpüşsünler bile istemez aile. bunun sebebi dini inanç değil. çünkü ateist adam da aynı şekilde istiyor, gördüm biliyorum. manastıra kapatırlar ellerinde olsa. kıskançlıktan kaynaklı kıskançlık-kültür etkileşimi bu.

    dayak olayı çok fazla gelişmiştir. yabancı ülkelerde bu yöntem az da olsa kullanılmaktadır fakat gerçekten bir araştırma yapılsa türk çocuklarının yabancı çocuklara oranla acı eşiklerinin çok daha yüksek olduğu görülebilir. sebebini siz tahmin edin artık.
    genel olarak "babası gelmiş, ağzına bi çakmış! çocuk doktor oldu şimdi doktor!!!" şeklinde söylemler vardır.

    çocuklarının sürekli en ön sırada gelmesini isterler. beklenti çok yüksektir ve çocuğu da bu beklenti içine sokarlar. sınavdan sınava, ordan oraya sürüklerler çocuğu. çocuk da beklenileni başamarayınca "ben gerizekalı mıyım acaba?" diye düşünerek zaten var olmayan özgüveni (pipi göstermek özgüven değildir, şımarıklıktır) iyice düşecek. hatta bu durumların doğurduğu sonuç, ilgi alanları olmayan bölümleri üniversitede okuyarak son buluyor.
    örneğin adam bilgisayar mühendisliği okumak için gelmiş. ancak tek bir bilgisi bile yok bu konu hakkında. zaten bu şekilde gelenlerin 10'da 8'i falan eriyor gidiyor bırakıyor okulu her dersten kaldığı için. çünkü başaramama olayı ve başaramadığında alacağı tepki yerleşik düzen olarak hayatında yer etmiş.

    genel olarak çocuğa ya hiç para vermezler ya da o kadar çok para verirler ki kimi insanın maaşından daha yüksek meblaları çocuk 1-2haftada harcayabilir. başta da demiştim, ya çok özgür ya çok sıkı. ortası yok.

    erkek çocuklar için "göster amcalara pipini" mantığı vardır. çünkü penis, bizim toplumumuzda bir saygınlık ve güç göstergesi. bunlardan ötürü, erkekler kendi aralarında "benim penisim şu kadar cm" olarak yorumlar yaparlar. sözlükte de görebilirsiniz bu muhabbetleri. bakınız ki, penis boyu ortalaması 14cm olan türkiye'de bir yanlışlık söz konusudur. (herkesinki piyade tüfeği) (kadınlara sormak lazım bir de...)

    kız çocukları küçüklükten beri yalan söylemeye alıştırılırlar. böylece ilerki hayatlarında da çok rahat şekilde yalan söyleyebilecek kıvamda olurlar ve özgürlüklerini bu şekilde yaratmaya çalışırlar. bundan kaynaklı birbirlerini kıskanma durumları da söz konusu olabiliyor haliyle. birbirini en çok kıskanıp kavga eden arkadan iş çeviren kadınlar türk toplumunda bulunuyor.

    amerika'da bunlar yok mu? tabi ki var. ancak genelde seri katil falan oluyorlar çünkü kimse istemediği herkes dışladığı için adamlar kafayı sıyırıyor. seri katillerin de geçmişine inildiğinde çocukluklarında bol bol şiddet olduğu görülüyor.

    burada ele alınamayacak kadar geniş bir arşivdir aslında. sadece canımın istediklerini buraya yazdım. normalde sayfalar dolusu kitap yazılabilir bunun hakkında.

    sonuç olarak anne babalara tavsiyeler. evet en iyi siz biliyorsunuz pedagoglar ve psikologlar sizden tabiki de iyi bilemez bir insan beynini, bir çocuğun beynini ve içinden eler düşündüğünü(!) fakat siz gene de bir kulak verin bence.

    türkçe konuşuyorum fakat türk değilim. sadece burada yaşıyorum. kendi yetiştirilme tarzımla arkadaşlarım arasındaki farkı çok iyi gözlemleyebiliyordum hem küçükken hem şimdi...
    anne, baba değilim. psikolog ve pedagog falan da değilim. ancak bu konular hakkında okuduğum, gözlemlediğim, dinlediğim, öğrendiğim kadarıyla sizleri bilgilendirmek istedim.

    çocuklara tavsiye:
    siktirin gidin abi bu ülkeden en kısa zamanda. belki bir kısmınız 14-15 yaşında daha liseye geni geçecek arkadaşlarsınız. belki kiminiz lisede okuyor. abiniz sayılırım, toefl, ielts falan çalışın gidin bu ülkeden ve arkanıza da bakmayın.
    ne sevgilinizi ne ailenizi düşünmeyin. herkes kendi hayatını yaşar.

    ve ne sevgilinize, ne ailenize de sizin hayatınızı sizin yerinize yaşama fırsatı kesinlikle vermeyin.
    6 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük