kardeşim taban atanma puanı olan özel eğitim bölümünde 85 puan alarak atandım. Yılda ortalama 2000 engelli bireyi değerlendiriyorum. Yediğimiz dayağın, küfürün, tükürüğün haddi hesabı yok. Velileri zaten hiç saymıyorum. Sen benim çocuğuma nasıl engelli raporu verirsin diye bıçakla gelen çok oldu. Çocuğun okulundaki sınıf öğretmeni bu çocuğu nasıl okula yollarsınız diye bilmiş bilmiş konuşur. Bilmez ki zorunlu öğrenim diye bişey var. Bu çocuk için okul olmadığından mecburen onun sınıfına yolluyoruz. işin diğer boyutu da şu. Evde eğitim kararı aldığımız yaklaşık 10 çocuk var. Çoğu lösemi pırıl pırıl çocuklar. insana her gün bu dünyanın adaletini sorgulatıyor.
Gel gelelim benim düşünceme. günde 6 tane engelli çocukla ilgilenen bir devlet memuru olarak şunu söylüyorum. her sabah erken uyandığım için küfür ediyorum bu hayata. sonra işe geliyorum. 1 çocuk 2 çocuk 3 çocuk derken günün sonunda cümlem şu oluyor "sen ne nankör bi adamsın excalibur kafana taktığın derdini sikeyim"
hal böyle olunca hayat bana güzel evet. çünkü ben her gün hayata yarım başlamış insanları ve annelerini görüyorum. keşke sen de bir gün yanıma gelsen de hayatın paradan ibaret olmadığını görsen.