Yapabileceğiniz büyük hatalardandır. Abim ve ben uzun zamandır sporun yanı sıra birlikte türlü türlü diyetler deneriz. O, vücudundaki son gram yağı eritip, kas yapmak için, ben ise sadece merakten ve diyet planına herzaman uymadan) Eriteceğim kadar erittin, bundan böyle form koruma var ve eritemediğim yağlar ile barıştım. (Aslında eritilmeyecek yağın olmadığını bende biliyorum ama mükemmel olmak istemiyorum, böylesi daha kolay). Neyse, iki haftadır low carb rejimi yapiyoruz ve annem bize, yaptığı yemekleri yemediğimiz için trip atıp duruyor. Bugün, sırf gıcıklık olsun diye patates kızarttı. Ailede hepimiz kızartılmış patatesi deli manyak sever, adam başı bir kilo yiyebiliriz. (Annem iki kilo kızartmış) ilk ben dayanamadım ve oturdum sofraya. Ardından abin geldi. Annem, abim, ben kızartılmış patatesin dibine vurduk. Abim, kendine çatal bile alamadı, o iki saniyede annem ve kardeşim hepsini bitirir, bana kalmaz, düşüncesi ile. Biz bunu yedik, yedik, hayde gek sporu ihmal etmeyelim dedik. Benim planda 90dakika koşmak, abimin ise her zamanki gibi bodybuilding vardı. Ama karnımız bir ağırıyor, bir ağırıyor, adım atacak güç yok. Öyle böyle derken, gittik biz. Ben koşuyorum ama, her an kusabilirim. Mideme kramflar girmeye başladı, on dakika sonra nefes nefes kaldım. Abime bakıyorum onunda bir eli karnında, ovalıyor. Dayanamadı bu geldi yanıma. Nasıl koşabiliyorsun sen ya dedi, sanki ben patatesi değil, patates beni yemiş gibi hissediyorum, dedi. Buna gülerken gülme krizine girdik ve gülmenin yarattığı mide ağrısı patatesinkinden daha yoğundu. Gülmemiz bitince ise hiç bir ağrı kalmadı.
Uzun lafın kısası, yemek yedikten en az iki üç saat sonraa spor yapın, yoksa karnınız öyle bir ağırır ki, ancak yorgun hissedrr, yatağa atarsınız kendinizi. Hem yediğiniz yemek kalçanıza oturur, hem spor yapamamış olursunuz.