müthiş bir olay olma ihtimali olan kısa dönemli tercih değişikliği!
ülkede iyi giden hiçbir şey kalmadığı gibi adeta bir karabulut gibi üstüne çökenler yüzünden de alnımızı açık tutabilen şeyler de her geçen gün azalmakta ve türkiye cumhuriyeti 1923'ten bu yana yaşadığı en kötü döneminde cahillik gibi kırılması çok zor olan tabuların ve felaketlerin gölgesi altında yerin kilometrelerce derinine doğru gitmektedir!
bir ülke ve bir millet kaybetmeye hiç bu kadar yaklaşmamıştı!
çok şey oldu belki çok kez birileri geldi gitti...
fakat asla...
asla şimdiki gibi olmadı.
bu noktada bu büyük felaketlerden kurtulma adına chp sürekli olarak çözüm sürecine bir boyuttan devam edeceğini deklare etmelidir. zaten mhp harici tek başına iktidar olamaz. ama çok da olası olarak iktidar olamasa bile iktidara mhpyi sokabilir tabi ki. ileride her şey berraklaştığında artık yaptıkları en doğru işin bu olduğunu anlayabilirler belki de.
tabi sürecin istikrarına güven vermeyi hissettirme politikasının geçerliliği hdp'nin en üst düzey seçim çalışmaları yapması için stratejik bir uygulama olmalıdır. çünkü hdp'nin barajı aşması nasıl ki büyük bir iş ise hdp'nin batıdan aldığı oyları geri vermesi de o kadar küçük bir iştir! çünkü gücü ele geçirenler bir ülkenin istihbaratına kısacası her şeyine sahip olurlar ve batıdan sözde sol cenahlara çıkan oylar affınıza sığınarak aptal oyları değildir. yani değişilebilirlik ihtimali gerçekliğin gücü ile oldukça mümkündür! ve gerçeği de zaten temiz gözler görmekte ve temiz kalpler, pırıl pırıl zihinler idrak etmektedir. eli kanlı zalimler hiçbir zaman mutlak başarıya ulaşamayacaklardır.
neyse konumuza dönersek hdp'nin barajı aşması durumunda akp istediği yaptırım gücüne ve hatta öz yönetim erkine ulaşamayacak duruma sürüklenebilir.
işte olası bu durum bir milletin makus talihinin değişebileceği en kritik zamanın kuvvetli bir temsilcisi olabilir!
daha da ilerisi dolaylı bulunan bir milliyetçi refleksin mhp tarafına kayması ve chp'nin değerli olarak nitelendirilebilecek ekonomik programları ve planları dolayısı ile azıcık dahi vicdan ve idrak sahibi olan kimselerin bir kısmının oyunu alması zaferi temsil edebilen bir işlev görebilir. bu senaryonun geçerliliğini de belli bir takım saygın anket şirketlerinde görmekle birlikte esasen şu an bu satırları okuyanlara ve yazanlara görev düşmektedir. sandık başında sonuna kadar bir milletin, büyük bir milletin, o olmadan dünyanın tarihinin dahi yazılamayacağı bir milletin geleceği için, adalet için, kendimiz, bütün sevdiklerimiz ve doğmamış yeni neslimiz için aynı sevr sonrasındaki "geldikleri gibi giderler." iradesi gösterenlerin cesaretine, dehalarına ve karşılıksız olarak her şeyi bizim için yaptıkları sevgilerine saygısızlık etmemek için oylarımıza ne pahasına olursa olsun sahip çıkmamız bize kaderin yüklediği en önemli görevlerimizdendir. belki de şu tarihteki en önemlisi!
son olarak...
korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
çünkü hala bir şeyler yapmak isteyen ve içinde ilk günkü gibi heyecana sahip olan birileri, bir yerlerde var...