Hukuki ideolojiden ahlaki ideolojiye varıncaya dek, felsefi ideoloji de dahil olmak üzere, yüzyıllardır yayılmakta olan her ideoloji, " insan hakları" konusundaki şu bildik " apaçıklığı" savunur durur: her birey siyaset alanında istediği düşünceleri ve istediği tarafı ( yani partiyi) seçmekte özgürdür. Daha da önemlisi, bu düşüncenin altında yatan ve de sonuçta bir aldatmacadan başka bir şey olmayan şu düşünceyi savunur: toplum, bireylerden oluşur( Marx: toplum bireylerden oluşmaz, toplum sınıf mücadelesinde karşı karşıya gelen sınıflardan oluşur), genel irade çoğunluk oyları sayesinde sandıktan çıkar ve işte partilerin vekilleri tarafından temsil edilen bu irade ulusun siyasetini oluşturur-- oysa aslında genel irade yalnızca bir sınıfın, egemen sınıfın siyasetini oluşturur.