hayatımda yapmakla gurur duyduğum tek eylemdir, bir ilçenin çocuklarını atariyle tanıştırmak.
yıl doksanların ortası, küçük bir Anadolu kasabasında, mahallemizde yaşayan bir oyuncakçı bi abimiz vardı. ben de o abimize yazları yardıma giderdim. bir keresinde büyükşehire mal almaya gittiğimizde toptancıda atarileri ve kasetlerini gördüm. o gün yalvara yalvara sadece bir atari (terminatör) üç tane de atari kaseti aldırabildim. takip eden haftalarda kaseti gören tüm çocuklar bizim sergiye toplanmaya başlar oldular. öyle bir hale geldi ki durum artık mal almaya sadece atari için gider olmuştuk ve artık benim de tek görevim serginin önüne kurduğumuz küçük 37 ekranlıdan gün boyu atari oynayarak ilçenin çocuklarını sergiye çekmekti. Bu kutsal görevi icra ederken en keyif aldığım, en kendimden geçtiğim oyun tsubasadır, gençlere körpe yavrulara şiddetilen tavsiye edilir.