bilim, belli bir kitlenin hissiyatlarına bağlı olarak geliştirdiklerini sandıkları mantık üzerinden yürümez. "şimdi bizim maymundan geldiğimize mi inanıyosun yani?" sorusuyla da evrimi çürütmüş olmazsınız.
burada ciddi ciddi evrimin çürüdüğünü falan savunanlar olmuş. şaşırmadım gerçi. ülke olarak eğitimde dünyadaki konumumuz göz önüne alınırsa, böyle tiplerin olması gayet normal. bilimden ve felsefeden fersah fersah uzak bir toplumuz maalesef.
bilimde dogmalara yer yoktur. bir olguyu en iyi şekilde açıklayabilmek ve buna bağlı olarak öngörüde bulunabilmek, hipotez geliştirebilmek önemlidir. yani bir bakıma, bilimde kullanışlı bilgilerin kabulü söz konusudur. örneğin suyun belli şartlar altında 100 santigrat derecede kaynadığı bilgisi, kullanışlı bir bilgidir. çünkü siz o şartlar altında (deniz seviyesiydi, bir atm basınçtı falan filan) herhangi saf suyu kaynattığınızda onun 100 santigratta kaynayacağını öngörebilirsiniz. şimdi şu halde birisi çıksa ve "hayır efendim, sen o suyu henüz kaynatmadın. bu suyun kaç derecede kaynayacağı meselesi gaybdır. gaybı da sadece allah bilir" dese bunun ne anlamı olur?
evrim teorisinin artık tamamen yanlışlanabilmesi çok zordur. çünkü biyolojiye dair pek çok temel bilgimiz evrim teorisiyle ilişkilidir. yahu daha en basitinden canlıların sınıflandırılmasını bile evrim teorisine göre yapıyoruz. sadece biyoloji mi? psikolojide ve sosyal psikolojide, sosyolojide dahi pek çok insan davranışı evrimsel süreçle açıklanıyor. yani bu evrim teorisi o kadar kullanışlı ki şu anda, onunla tüm ilişkinizi keserseniz dünyanın küresel bir şekle sahip olmadığını iddia eden ortadoğu toplumları gibi olursunuz tıpkı şu an olduğumuz gibi.
velhasıl, 21. yy da evrimi top yekün yok saymak mümkünse bile anlamsızdır.
