yıllardır devam eden soru işaretleri, belirsizlik, hakem hataları silsilesinin kim bilir kaçıncı versiyonunu oluşturan sezon.
şampiyonun kim olacağı belli değil. sezonu zirvede bitirecek takımı hakem hatalarının belirleyeceği gerçeğin bir kısmını oluşturur. her takımın maçında tuhaf hakem hataları yaşandı. kimse '' ühü bu takımın şampiyon olmasında hakemlerin de payı var '' diye ağlayamaz çünkü kendisinin maçlarında da lehine tuhaf hakem hataları yapıldı.
kabul etmeliyiz ki diyalog koptu. dört büyükler sürekli bir çatışma içerisinde ve taraftarlar artık birbirlerine, camialarına saygı duymuyor. duyan varsa da çok küçük bir topluluğu oluşturuyor. bireycilik ve yanlış yapılsa da destekleme faaliyetleri arttı. centilmenlik kaybolmaya yüz tuttu. fenerbahçe' ye fener dediğinizde kızan adam cincon diyor. fenev kalıbını kullanarak ayıp eden çok galatasaraylı var. sürekli hakem hatalarından ve federasyondan şikayet eden beşiktaş ve trabzonspor taraftarlarının bu şikayetleri artık kabak tadı vermeye başladı. tamam, hakem senin aleyhine hata yaptı, kabul ediyoruz ancak kötü oynadığın, savunma yapamadığın, çift dalan oyuncuna kırmızı çıkmayan maçta bile hakemden şikayet etmeye başladın.
dolayısıyla artık süper ligde herkes için sempatik bir şampiyon yok. şampiyon olacak takımı diğer takımlardan daha iyi mücadele etmesi ve hakem hataları belirleyecek. kazanılacak şampiyonluğa sadece kendi taraftarları sevinecek. bir sürü laf sokma, şikayet duyulacak.
süper lig kulüpleri, taraftarları, hakemleri için formsuz ve iletişim bağlarının zayıflamasının devam ettiği bir sezonun daha sonuna yaklaşıyoruz. insanlar sırf öz eleştiriden kaçındığı için birbirinden kopmaya devam ediyor, kulüpler arası antipati büyüyor. galiba en güzeli futbolun güzellikleriyle mest olmaya çalışmak...
öz eleştiri mi ? kimsenin öz eleştiri yapmadığı bir dönemde öz eleştiri yapmak komik değil midir ?
