aslinda insani hic de zorlamayan, cunku karsinizdaki insanin bir yerden sonra sizi yargilayacigini bildiginiz icin, hic de zor gibi durmayan bir durumdur, ki bu olay bir hafta icerisinde basima gelmistir, yazimizin devaminda asagida anlatilacaktir, iceri gecin, uzerinize rahat bir seyler alin, ben asagi tarafa yaziya basliyorum;
neyse efenim, erasmus b.kudur; almancadir, hamburg udur, almanya sidir derkene, oldu mu iki ay, gittik mi bir kursa, seker mi seker bir hoca vermisler bize demedik mi, neyse bu hanim hafiften bize takik cikmaya basladi, bakiyor 3 tane hatun bir de yanlarinda ben, bana da sen tipik bir turk sun gozuyle bakamadigi icin, bakiyor bakiyor siritiyor, arada klise konusunu filan isliyoruz, verdikleri fotokopilerdeki turk tasviri bile kafasinda; fes benzeri, olmazsa olmaz aksesuari olarak biyik ve de klise olarak da turk lerin yani bizlerin en sert tutunleri tukettigimiz, ne alaka ise...
neyse onemli degildir, gecilmistir bir turlu, bunlarda da noel b.ku yaklastigi icin, sali gunu olan kursumuzda, ayni milletten gelen vatandaslar, voltran i olusturmus, kendi bir bayram larini anlatmak, ya da ozel gunlerini tarif etmek icin tiras olayina girismislerdir, "ee bizde de 3 gun sonra kurban olayi var, girelim bir opferfest olayina filan" demisizdir... tabii ki, "aa bak biz boole yapardik, bak bizde once erkekler camiye gider, sonra kurbanlar kesilir; eller opulur mezarliklara gidilir filan" diye biz kendi aramizda olaya dalmisken, sira bize gelmistir, anlatma olayi da, hatunlarin yanindaki erkek kurban olarak bana dusmustur, neyse efenim bir opferfest - kurban bayrami olayina girilmistir, ama oyle bir surat burusturmalar, ya da eksitmeler gelmemis olsa da, ozellikle alman hoca mizin, "kimlere veriyorsunuz, nasil kesiyorsunuz" sorularina ekserizetiyle cevabi koyup, benim de bu bayram ne kadar dini olsa da, asil amaclarindan birisi de "fakirlerimizi dusunmek, onlarin yerlerine kendimizi koymak" lafini cok afedersiniz kol gibi soktuktan sonra, hoca olacak cadaloz da, diger ibisler de olayin vehametini kavramislardir...
bugun gerceklesen son kurs aktivitesinde ise, - bak sen hic onyargi yok karida - hocamiz, bize ;
- sizin ulkenizde vejetaryan var mi ?... gibi "m.ö. 1335. mal yili"ndan kalma bir soru yoneltmis, "senin gibi ben beyinsiz karinin beynine motor yagi sikayim" dedirtmistir. hadi be anladik elin gevur oglu malligini belgelen gubidik sorular soruyor, be kari kac yasina gelmissin sen de mi bilmiyorsun, boyle olaylari, bir de olmussun, universitede hoca, o kadar baklava muhabbeti gecti mi, " o sizin tatlilar cok guzel ama" diye iskembeden sallarsin ama...