Allah tarafından insanın gönlüne atılan ilâhî bilgi ve içe doğan hakikatler anlamına gelir. gayb ve mârifet ilmidir. ayrıca ilim mertebeleri arasında en yüksek ilimlerdendir .
Görünüşte, akla ve nakle zıt gelebilse de , ledun ilmine sahibi olanların, hadiselerdeki gizli sırları ve hikmetleri bildiği söylenir .
Seyyid Abdülhakîm Arvasi ise, şunları ifâde etmektedir:
"Emîr Sultan hazretleri, ledünnî ilme sâhipti. Bu ilim 72 derecedir. ilk derecesinde olan, bir ağaca bakınca yapraklarının sayısını, bir denize bakmakla damlalarının adedini, bir çöle bakınca kumlarının sayısını bilir."
kehf suresinin 65inci ayetinde de şöyle geçer ;
orada kullarımızdan birini bulmuşlardı ki, biz ona katımızdan bir rahmet verdik ve ona ilm-i ledünü öğrettik ; buyurmaktadır.
ilmi Ledün'u öğrenmek isteyen ve bir peygamber olan Hz. Musa bile bu ilmi Hızır (A.S) dan öğrenememiştir. Bununla ilgili Kehf Suresinin 65. âyetinde Hızır (A.S) ile Hz. Musa arasında geçen yolculukla ilgili verilen bilgilerde Hızır (A.S)'ın bu ilmin sahibi olduğu açıkça belirtilmektedir.