başkomutanlık yasasını bilirsiniz tarih sever gençler. kurtuluş savaşı'nın verildiği günlerde kurulan tbmm içerisinde öyle kitaplarda anlatılan gibi atatürk'e tamamen sadık insanlar yoktu. kurtuluş için yapılması gerekenleri tartışanlar yanı sıra padişaha bağlılığı halen daha savunan insanlar da vardı. işte bu tartışmaların içerisinde "başkomutanlık yasası" ele alındı.
nedir bu başkomutanlık yasası? açıklayalım efendim. yasaya göre savaş ahvali içerisinde bulunan milletin kaderini tayin etmek adına verilecek kararlarda geç kalmamak adına, kurtuluş ordusu komutanı mustafa kemal'e bir yetki veriliyordu: "söylediği söz yasadır!"
şimdi şunun üzerinde biraz düşünmeniz yararlı olacaktır. ağzından çıkan her söz yasa olarak kabul edilen bir insan.
kudreti görebiliyor musunuz? mustafa kemal'in yasanın kabulünden sonraki konuşmasında yer alan bir ifadeye dikkat çekmek isterim.
"başkomutan olarak, bir asker sadakati ve itaati ile yüce meclisin hizmetinde olmaya devam edeceğim."
süreli olarak kabul edilen yasanın tekrar ele alınması sürecinde Kütahya-eskişehir savaşlarının kaybedilmesi, yunan birliklerinin polatlı'ya kadar ilerlemiş olması ve de mustafa kemal'in anadolu insanından neredeyse canı dışında herşeyini isteyen yasaları sebebiyle;
(ayağındaki çarıkları "kemal'in ordusuna feda olsun" diyerek bağışlayan emirdağlı deli battal'ı hatırlayın)
sert tartışmalar yaşanmıştır ve süre uzatımıyla ilgili görüşmelere giderken genel kanı yasanın uzatılmayacağı şeklindedir.
mustafa kemal'in hitabetinin kuvvetini ve liderliğini işte bu andan sonra anlayabilirsiniz. meclisin çoğunluğunun görüşmelere geçmeden önce karşı çıktığı yasa, kemal'in efsanevi konuşması sonucunda "oy birliği" ile kabul edilmiştir.
şimdi düşünün. ağzından çıkan her söz yasa kabul edilen bir insan kendisini halife ilan edebilir miydi? isteseydi bunu yapabilir miydi? yorum size ait.
ama düşünürken şunu unutmayın. mustafa kemal tarihin gördüğü en büyük devrimciydi.
ve laiklik, onun inancında ülkenin batı medeniyetleri ile mücadele edebilmesi açısından en büyük devrim olmalıydı.
bu devrimi gerçekleştirebilmek için tüm islam aleminin liderliğinden vazgeçmiş midir sizce?
dünya liderliği;
kendi pozisyonu için memleketi yangın yerine çevirmeyi göze alanlara değil,
geleceği inşa edebilmek için ömrünü memleketine verenlere yakışan bir sıfattır kanımca.