Bu herhangi biri değildir... malum birinin tanımıdır: cevat rıfat atilhan.
malatya cezaevinde daracık bir koğuşta 4 kişi kalmaktadır. ikisi müzmin rahatsız, dava ve çile adamı: necip fazıl ve osman y. serdengeçti... diğerleri ise biri kendini beğenmişliğin, biri kuru kuru yaptığı ruhsuz ibadetlerin verdiği nefs emniyetinin sağladı rahatlık içersindedirler. Hele 'paşa baba (!)' mız ağzının pelesengi 'geçmeyen günün anasını uyku beller' teranesini savurur ve uyur... gece uyur, kuşluk vakti uyur, yemekten sonra uyur, uyur uyur ve uyur... diğer iki çilekeş uykuya hasret bir halde kıvranırken 'Uyku, katillerin bile çeşmesi... Yorgan, Allahsıza kadar sığınak... Teselli pınarı, sabır memesi... Size şerbet, bana kum dolu çanak' diye inlerken ankara hapishanesinin adem babalarının paşa babası yatağa yatar ve kafasının düğmesini çevirdiği gibi uyur.
'Osman'la beni yataklar yedi, O ise yatakları yedi; yedi yedi de doymadı.'