düşünülemeyen bu bayramı yaşamaktan dolayı her daim kendimle gurur duyduğumu belirtiyor, size coca colası olmayan bir bayramımı ya da bu gururu yaşamakta ne kadar zorlandığımı an itibariyle anlatmaya ıkınıyorum:
günlerden bir bayram sabahı aile zoruyla* uykudan kalkıp namaza gidip, allah rızası için caminin dışındaki halının üzerinde kıç donması eşliğinde bayram namazını ifa ediyorum,namaz bitiyor.ilk bayramlaşmamı mahalli eşraftan ''hazreti metin'' diye hitap ettiğimiz saygıdeğer abimizle gerçekleştiriyorum,biraz uykusuz ve tribalim.ayaz nedeniyle marketin önünden speedy gonzales edasıyla geçerken hemen duraksıyorum;bir eksiklik hissediyorum,düşünülemez bir şey bu,anlatamıyorum da.izlediğim amerikan filmleri nedeniyle yozlaşmış bir şekilde ''no comment'' diyor ve oradan koşarak uzaklaşıyorum...
kahvaltımı yapıyorum,annemi babamı bayramlayıp yüksek miktarda bahşişi alıyor ve kıçımı devirip yatıyorum...öğlenleyin kalkıyorum,''üzerimde bir eksiklik var hala,ne acaba ?'' sorusuyla banyoya yüzümü yıkamaya doğru emin adımlar eşliğinde ilerlerken -pırşş- efektiyle ayıyorum,tam ağzımdan ''işte budur'' nidası yükseliverecekken kardeşim çıkıyor karşıma,daha sonra bir koku,osurmuş şerefsiz..yüzümü yıkıyıp kendime geldikten sonra koşarak annemin yaptığı kompostoyu dikiyorum kafaya ne güzel de oluyor ılık ılık...
..sonra akraba ziyaretleriyle geçen bayrama iyi bir final yakışır diyerekten taksime kaçıyorum,bu bayramda coca cola içmemenin gururuyla akdeniz'de biramı yudumlarken buluyorum kendimi..sonra içerden içerden haykırdığım ''kahrolsun emperyalizm'' sloganıyla ve gençturkcell yardımıyla arkadaşla bana mc donalds'dan iki etli turca alıyorum,coca colasız,ice tea içiyorum ben..