en şerefsizinden taşeron terör örgütüdür. terörün hiçbir haklı gerekçesi olamaz. terörist kimi öldürürse öldürsün "haklıdır. iyi yapmış" denilemez.
yine de bazı terör örgütleri bazen öyle eylemler yaparlar ki hiç değilse sebebi "anlaşılabilir". "anlaşılabilir" derken "anlayışla karşılanır" demiyorum. en azından sözde davaları açısından bakıldığında bir anlamı olduğu görülür. mesela pkk'nın 12 eylül döneminde diyarbakır cezaevinde tutuklulara nazi işkenceleri yapan bir faşisti öldürmesi gibi...
hiç kuşku yok ki dhkp-c denilen örgüt pkk'dan bile şerefsizdir. bugüne kadar ne yaptılar? "f tipi cezaevine hayır" diyerek sempatizanlarından onlarcasının açlık grevinde ölmesine sebep oldular. f tipi cezaevine hayır diyorsun ama bulduğun çözüm kendi sempatizanlarını öldürmek!... özdemir sabancı suikasti, karakol önünde nöbet bekleyen gariban polislerin öldürülmesi gibi şerefsizlikler de cabası... sözde işkenceye karşıdırlar ama bir tane işkenceciye bulaştıkları görülmemiştir bu itlerin... niye ki aslında işkenceye karşı filan değiller. biliyorlar ki işkencenin sürmesi bilenmiş eleman edinmenin en sağlam yoludur.
gelelim son yaptıkları şerefsizliğe... bir savcı berkin elvan davasını ilk defa ciddi olarak ele alıyor ama gidip onu şehit ediyorlar!... zira bunlar berkin elvan cinayetinin aydınlatılmasını, sorumluların cezalandırılmasını istemezler. işlerine gelmez...
bu şerefsizler öyle alçaktırlar ki her yaptıkları faşistlere yarar. işte onurlu gezi direnişine bok atmak için çırpınan faşistlerin ellerine koz verdiler.
yaptıklarını öyle bir zamanlamayla yaptılar ki... büyük elektrik kesintisi, davayı ciddi olarak ele alan bir savcı, akp'nin sıkıntıda olduğu günler... şahsen komplo teorisini "kesin gerçektir" diye satmaya çalışanlardan hiç olmadım, olmayacağım da... fakat pis kokular geldiği de bir gerçek...