Ülkesine hizmet etmekten ve vatandaşlarının yarınlarını daha iyiye daha güzele taşıyabilme kaygısından ziyade, demokrasilerin seçilmişlere sunduğu yetkileri egemenliklerinin perçinleyicisi olarak gören zihniyetlerin "politika" olarak adlandırdığı ayak oyunlarının en güncel örneklerinden biridir.
Bu ülke şu an aktif olan iktidardan öncesinde de buna benzer olayları gördü. Değişen konjüktürlerden yada taraf kayması yaşayan çıkar çevrelerinden ötürü daha önce "tüh kaka" olarak etiketlendirilip, tabiri caiz ise hayatları kaydırılan mazlumlar bir çırpıda aklandılar, iktidar karşıtlarının hışmına uğramış mazlumlar olarak lanse edildiler.
Aklanmak, temize çıkmak parmaklıklar arkasında geçirilen yıllarını geri getirmior insanların. Aynı şekilde o insanların ailelerinin toplum içinde yaşadıkları travmatik krizlerden dolayı aldıkları yaraları da kapatmıyor.
Ülkemizde siyaseti meslek haline getirmiş hiç bir kişi bir zerrecik sevgiyi haketmiyor nazarımda. Sülük bile kirli kanı kapasitesi kadar emiyorken bu zatı muhteremler ne emdikleri kanların cinsine bakıyolar, ne de doymak nedir biliyorlar.