dünyanın belki de en şanssız bilimidir. bu bilime çocukluklarından beri ilgi duyan şahıslar beni çok iyi anlayacaklardır. çocukken "bak ne güzel çocuk merak ediyor okuyor" der ebeveynler. sonraları matematiğin önemi ve neden kafamızın matematiğe basmadığı sorgulanır çevremizde. "ben tarih, coğrafya seviyorum" diyerek kendinizi avutursunuz ama asla o sevdiğiniz dersler ilgi odağı olamaz. matematik ve fen bilimleri her zaman öndedir. gel zaman git zaman lise 1 sonrasında mf mi tm mi ts mi gibi bir ayrıma sokulur öğrenci. hayatında ilk kez kendi istediği derslere girebilecektir, en azından öyle sanmaktadır. zira ts bölümü serseri, it kopuk bölümü olarak anıldığı için olsa gerek zar zor tm bölümünde okunur. yıllar geçen sevdiğiniz bir üniversitede sevdiğiniz, o çocukluğunuzdan beri ilgi duyduğunuz bilimleri okumatasınızdır. artık saygı göreceğinizi beklerken bir gerçeği anlarsınız. sosyal bilimler ne yazık ki sokaktaki adam tarafından dahi önemsiz görülmektedir. zira, sosyal bilimi içeren bir konuyu, konunun eğitimini almış yahut almamış, kendisini geliştirmiş yahut geliştirmemiş, herkes tartışabilmektedir. daha doğrusu öyle sanmaktadırlar. siz asla bir biyologla evrim teorisi tartışmazsınız, asla bir mühendisle mekanik bi mevzuyu tartışmazsınız. lakin herkes sizinle sosyal bilimler hakkında sidik yarıştırmaya devam eder.