sheraton çeşme

entry11 galeri
    10.
  1. öncelikle lütfen uzun demeyip okuyun.
    4 ay staj yaptığım afedersiniz amına kodumun otelidir kendisi.
    bu otel bir zincirin parçası, geceliği en bokta odası dahi 500'den aşağı değil.

    peki siz mükemmel hizmet gördüğünüzü mü düşünüyorsunuz?
    afedersiniz ama kıçımla gülerim, "ben 10 numara hizmet görüyorum" diyene.

    bu yazımda iki şeyden bahsetmek istiyorum. ama bunlara sadece sheraton için değil, 5 ve 5+ yıldızlı tüm oteller ve genel olarak yiyecek içecek ve turizm sektörü için, yıllarını turizme vermiş biri olarak söyleyeceğim.

    öncelikle gördüğünüz hizmet.

    hiçbiriniz tertemiz çatal-bıçak, bardak ve tabaklarda yemek yemiyorsunuz.
    şaşırtıcı değil mi? hepinize önerim gittiğiniz yerlerde en azından kulladığınız servis takımlarını peçeteyle tekrardan silmeniz.
    çünkü bunu yapan ben de dahil olmak üzere tüm personel. tabaklar devasa bir makinede diğer tüm servis takımlarıyla birlikte yıkanıyor, o makinadan çıktıklarında üstlerinde hala yemek artıkları kalmış oluyor. biz de bunları sıcak su ile tekrar siliyoruz. tabaklar ışıl ışıl, peki temiz mi? hayır.
    bardaklara gelelim; kullandığınız en temiz materyaller onlar, zira +100 derece ile yıkandıktan sonra parlaması için tekrar kaynar su ile siliniyor.

    en dikkat edilmesi gereken şey ise takımlar, yani çatal-bıçak-kaşık.
    size biraz bu takımların yıkanma sürecinden bahsetmek istiyorum.
    diğer tüm takımları( sadece servis için değil, mutfak için kullanılan kazanlar, tencereler, tabaklar, sosluklar vb.) ile birlikte yıkanıyorlar. gerek servis takımı sepetinin içinde, gerekse makinede kalmış olan artıklar sepetin içine doluyor.
    sonra bu takımlar makinadan çıkarılıyor. sirkeli ve sodalı kaynar suların içine antre-ana yemek- tatlı ve çatal-bıçak-kaşık olarak yani altı farklı suya ayrıştırılıyorlar. fakat bahsettiğim şey 20-30 çatal değil. 6 farklı servis takımından 400-500'er adet.
    sulara ayrıştırıldıktan sonra silinip kullanılmak üzere kaldırılıyorlar.
    silinirken kaynar sular buz gibi olana dek değiştirilmiyor. sonuç da kirli, bulanık mat renkte, sarı ve yemek artıklarıyla dolu sular. benim bile midem kalkıyor o suları görünce, ama alışıyorsunuz.
    takımlar ayrıştırıldıktan sonra sepette geriye neredeyse küçük boy bir tencereyi dolduracak kadar yemek artığı kalıyor, bunu da belirtmek isterim.
    ne kadar iğrenç olsa da bu düzen değiştirilemez. peki neden?

    gelelim ikinci konumuza.
    değiştirilemez çünkü bu insanları çalıştıranların mantığı hizmet-fiyat aralığının yüksek olması.
    beklentileri az maaş verelim, çok çalıştıralım, iyi çalışsınlar yönünde.
    sadece otellerde değil, cafelerde bile size hizmet eden insanlar en az 12 saat çalışıyor ki ben sheraton'da çalıştığım dönemde bu çalışma süresi 18 saat idi, emin olun abartmıyorum.
    işin hızlı yürümesi için sizin bir gülümsemeyi veya bir teşekkürü hor gördüğünüz insanlara hayvam muamelesi yapılıyor, bilin istedim.
    siz bardağınızda leke gördüğünüzde ortalığı velveleye verirken garsonunuza yükleniyorsunuz ya, hakkınızdır da, ama bunu yaparken garsona değil, sistemin başındakilere kızın, onu çağırtın, ona edin şikayetinizi. benim önerim ise çok fazla kafaya takmamanız, zira temiz görünen çatallarınız bile aslında leş gibi.

    sizin kullandığınız o lekeli bardak 20 dakika içinde silinen 500 bardaktan bir tanesi.
    20 dakikada, günde 18 saat çalışan bir insandan, altını çiziyorum, insandan 500 bardak silmesini istemek hayvanlıktır. ama işçi bunu yapar. çünkü yapmaması işverenin memnuniyetsizliği demektir. işverenin memnuniyetsizliği ise bir süre sonra işsizlik.
    hiçbirimizin elinde veya başka yerlerinde motor yok, tabii ki hatalar olacaktır.
    sistem değişmeyecek. siz değişin.

    geceliğine 500 lira ödediğiniz bir otelden maksimum hizmet beklemek tabii ki hakkınız, ama hakkınızı alamadığınızı düşünüyorsanız bunun sebebi garsonunuz değildir, unutmayın.

    ben turizmi bırakalı çok olmadı. ama hala yaşadığım ve başkasına yaşatılanlar aklımda.
    ayrıca, ettiğiniz bir teşekkür, bir gülümseme, size hizmet eden insanın 18 saatik mesaisinin ve dolayısıyla gününün çok çok daha iyi geçmesine sebep oluyor.
    belki inanmayacaksınız ama içten bir gülümseme o insanın tüm yorgunluğunu alabiliyor.
    siz de bunu aklınızdan çıkarmayın.

    yarım saat sonrası editi: okumadılar...
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük