aslında ortada bir katliam falan olmadığı için gayet normal bir nitelemedir.
duyan da sanır ki bu arkadaşlar hiç et yemiyorlar. sucuklu yumurta, pastırmalı kurufasulye yemiyorlar. yazın balkonlarında mangal yapmıyorlar.
yeri geldiği zaman deveyi hamuduyla götürüp, iş dini ritüele gelince hayvan hakları savunucusu kesilenlere bir çift sözüm var:
bu bayram, yılda bir kez bile olsa bazı evlere et girmesine vesile olan bir bayramdır.
geçimini hayvancılıkla sağlayan çiftçi kardeşlerimizin yetiştirdikleri mallarını iyi fiyatlara satabildikleri, yüzlerinin güldüğü bir bayramdır.
dinle ilgili hiçbirşeyi sallamayan ama kurban derisinin etrafında akbabalar gibi dolananların da bayramıdır. çünkü deri ciddi bir değerdir. tekstil sektörünün önemli bir hammaddesidir. tabi hayvanı katletmeden üzerinden o deriyi çekip alabilecek bir teknoloji geliştirdiyseniz söyleyecek söz bulamam. sadece sizi nobele aday göstermekle yetinirim.
"katliam" tabirini kullanan arkadaşlara bir mezbahaya gidip çok değil bir saatlerini ayırıp oradaki kesim işlemlerini izlemelerini tavsiye ediyorum. yılın bir günü değil her allah'ın günü oralarda ne katliamlar yapılıyor bir bilseniz...
ya da tavukçuluk işletmelerinde tavukların nasıl önce kaynar suyla haşlanıp sonra makinelerle kafalarının uçurulduğunu görmelerini isterim.
yani kardeşim kırmızı etten ve tavuktan uzak dur. mangal yeme! sucuk yeme! balık da yeme! hayvanları topluca katlediyorlar. acımasızca boğuyorlar. yok ben illa yiyeceğim ben duramam dersen o zaman timsah gözyaşlarını kendine sakla.
