üzerlerinde kuranı anlatmak hak olan, kendilerine mezhepçi, yoldan sapmış, hadis madis diyerek çarpıtılmış ve sapıtmış zihniyetleri eleştirilen argümanlarla gelinmemesi gereken, hadisten sünnetten zarttan zurttan değil yalnızca ve yalnızca kuran'dan sorumluluk olan zümredir...
soru) "ilahi bir güç insanların okuması DERS alması için bir kitap yazsa nasıl yazardı? nelerden bahsederdi? hangi üslupla yazardı? kitabın edebi özellikleri nasıl olurdu? bu soruların kesin bir cevabı olmamakla birlikte tahmin yürütebiliriz. mesela benim tahminlerim şöyle:
-tüm insanlar eşittir, kölelik geçerli değildir.
-diğer insanlara iyi davranınız, size yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayınız.
-güzel ahlaklı olun, hayvanlara iyi davranın, çevreyi koruyun.
-çalışkan olun, çalışkanı severim.
-insanları öldürmeyin, hayvanları sebepsiz yere öldürmeyin, onlara işkence etmeyin, hırsızlık, tecavüz, gasp kötü şeylerdir aklınızdan bile geçirmeyin.
-her ne kadar tanrı olarak sizin ibadetinize ihtiyacım olmasa da beni tanrı bilin saygısızlık yapmayın.
-yönetim şekliniz hususunda herkesin katılımcı olduğu bir sistem öneriyorum.
-(tarihten yukarıdaki konular hakkında güzel örnekler verilir)
-kitabın inandırıcı olması için bilim ve teknoloji konusunda daha sonra keşfedilecek bariz birkaç örnek verilir.
(biz suyu iki tane birden ve bir tane sekizden yarattık, bilin ders alın diye.
ey inananlar! denizlerin ötesinde ikisi birbirine ince bir boğazla bağlamış büyük bir kıta vardır, onu gidin yerleşin diye yarattık.
insanlarım, bilin ki gökteki yıldızlar da birer güneştir, yalnız daha uzaktadırlar.)" denmiş... cevap... şaka mısınız lan siz? bütün kitap tam olarak bunlardan bahsediyor.
soru) "-peygamberin kiminle evlenip kimi boşayacağı gibi gereksiz konulardan bahsetmesi." hayır söz konusu ayette müslümanların kimle evlenip boşanabileceğinden, kime nikah düştüğünden bahsediyor... peygambere sadece mehir konusunda (eşlerinin yada eş olmak isteyenlerin kendileri istedikleri için) iltimas var...
soru) "-kuranın bir yerinde "ak" denilen bir konuya daha sonra "kara" denmesi." cevap- neresi? tek bir ayet gösterin...
soru) "-evlat edinmenin yasaklanması (niye?)" nerede hangi ayette yazıyor bu? hatta ve hatta peygamberimizin dahi evlatlığı vardır (zeyd as.), ondan güzel örnek var mı ki? kuran'da sadece şunu söyler, evlatlıklarınız baliğ çağa geldiğinde nikah düşer, onları gerçek evatlarınız gibi görmeyin der. evlatlıklarınız sizin için birer dost kardeş olur... velhasıl insan psikolojisini allah'tan iyi bilen var mıdır? evlatlıkları ile evlenen (woody allen gibi, analıkları ile evlenenler gibi, onlarca örnek var) demek ki neymiş, evlatlıklarınız dahi olsa onlara cinsi duygular beslenilebiliyormuş... biraz vicdan sahibi herkesin de anlayabileceği gibi bu kural bir çok olası aile içi çarpık olayların önünde engeldir.
-soru) "nahl 101 (biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki allah neyi indireceğini gayet iyi bilir- onlar peygamber'e, "sen ancak uyduruyorsun" derler. hayır, onların çoğu bilmezler.)" (bkz: #27156415)
-soru) "tebbet suresinde ebu leheb'e lanet edilmesi." ebu leheb hz. peygamberin amcası, türlü türlü siyasetlerle hz muhammedin kabilesinden kovulmasına ve olası bir suikaste karşı savunmasız kalmasına neden olan kişidir. işte sırf bu yüzden hicret gerçekleşmiştir. peygambere en büyük eziyeti ve kötülüğü yapan kişidir. ha bu açıklama sizin için yetersiz geldi ve daha universal bir açıklama isterseniz, leheb ateş demektir. ebu leheb ateşin babası demektir. ateşin babası cennetten kovulan iblis için de kullanılabilecek ve kötülüğün şerrin kaynağı olan, kötü kişiler ve hizmetkarları için de kullanılabilecek bir imgelemedir. hz muhammedin amcasının adının ebu leheb olması ise sizler anlamını bilmediğiniz için sıradan bişeyse de içerisindeki bu etimolojik nedenden ötürü hikmeti olan bir şeydir. (bu da mı gol değil) bunun yanında çok ilginçtir ki ebu leheb kuran'da lanetlendikten sonra uzun yıllar daha yaşamıştır. yani bu süreç içerisinde eğer iman edip müslüman olsa idi kuran bir müslümanı lanetlemiş bir kitap olarak kabul edilecek ve daha doğmadan geçerliliğini yitirecekti. oysa bu kadar basit bir yönteme dahi müşrikler başvuramamış, kuran geleceği görmüş ve ebu-leheb kafir olarak ölmüştür. (bu da mı gol değil)
-soru) "kitabın edebi bir değerinin olmaması. konudan konuya atlaması. başının sonunun belli olmaması. bu kitap bir yayıncıya basılması için gönerilmiş olsa edebi yetersizlikten dolayı hemen reddedilirdi." cevap- halt etmişsin sen... bu arada konu sırası olan başı sonu belli bir kuran okumak istiyorsan kitabı bir de indirildiği ayet sırasına göre okumanı tavsiye ederim. bu ve bunun gibi sapkınlıklar mezhepçi bakış açısının dindeki olumsuz etkileridir.
soru) "-ilk ayetin "oku" olmasına rağmen muhammed bin abdullahın okuma öğrenmemesi veya okuma bilmediğinin iddia edilmesi." aslında ilk ayet içerisinde daha evrensel bir mesaj var ama sizler hz muhammed üzerinde kusur arayan gözlerle baktığınızdan bunu göremiyorsunuz. kuran allah kelamıdır. peygambere değil tüm insanlığa bir mesajdır. allah'ın bizim üzerimizdeki ilk emri, ilk farz "oku"dur... bu kitabı oku... anlamını öğren, ne demek istediğini anla, kafa yor, düşün... oku... oysa biz, kitabı okumayız, okuyanı sevmeyiz, anlamadığımız dildeki musiki bir hezeyana kapılıp asıl anlamı görmeyiz... velhasıl, oku hz. muhammed'e emir değil... sana emir... oku, adam gibi oku...