isra 73-75... (elmalılı)
"Ey Muhammed!) Az kalsın seni bile, sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı iftira edesin diye, fitneye düşüreceklerdi ve o takdirde seni dost edineceklerdi."
"Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, nerdeyse sen onlara birazcık meyledecektin."
"O takdirde, muhakkak hayatın da, ölümün de azabını sana kat kat tattırırdık. Sonra bize karşı kendin için hiçbir yardımcı bulamazdın."
soru) bu ve bunlar gibi bazı ayetlerde görülebileceği gibi, (örneğin hacc suresi 52. ve daha niceleri) hz. muhammed (ki gerek ateistler gerekse müslümanlar tüm dünyada yaşayan en zeki kişilerden biri olduğu hususunda birleşmiştir) kendisini bu kadar zor durumda bırakacak ve açıkça kendisini eleştiren bir çok ayeti neden indirsin?
soru) genişleyen evren, 7 katlı sema (atmosfer), suların birbirine karışmaması, güneşin ayın yıldızların yörüngeleri gibi dönemin bilimsel birikiminin çok ötesinde, kimsenin belki de kendisinin dahi anlamadığı cümleleri söylemesinin (ki hz muhammed en çok bu ve buna benzer ayetler yüzünden yalancılıkla suçlanmış toplumun güvenini kazanmakta zorlanmıştır) kendisine açık hiçbir faydası yokken ne sebeple, bu o dönem için ne idüğü belirli olmayan kelamları etti?
soru) örneğin kelime-i tevhid... (uzun uzun yazabilirim, lütfen vakit ayırıp mealline ve tefsirine hak ettiği değeri verin) insan tarafından kurulabilecek bir cümle midir?
soru) dönemin sosyokültürel yapısı düşünüldüğünde (ebu-"kız ismi" ünvanını almamak için ilk doğan çocukların kız olduğunda öldürüldüğü, bir tarafta baba allah oğul allah, bir tarafta çok tanrılı inançlar, içerisinde kadınların hiç olmadığı sosyal hayat, kişisel hijyenin yerlerde olduğu bir toplumda, çok eşliliğin yaygın, ırkçılığın üst düzey olduğu bir toplumda) getirdiği sosyal devrimin zekat, haram, kadına verilen değerin yükseltilmesi, tek tanrı, kişisel hijyenin önemi, yaratıcıyı anmanın önemi ve temelde iyi insan olma erdeminin ödüllendirilmesi gibi getirilen tüm emir ve devrimlerin gerçekte ilahi bir düzene mi yoksa şeytani bir düzene mi hizmet ettiğini vicdanınıza sorduğunuzda ne cevap alırsınız?
soru) evrim teorisinin (ki kendisi bilimsel gerçekliktir, teori lafına aldanmayın, evrim %100 gerçektir.) aslında allah'ın varlığı yada yokluğuna ilişkin bir argüman olarak kullanılamayacağını. bunun allah'ın evreni yaratmada kullanabileceği bir yöntem olabileceğini, zaman ve mekan mefhumlarından bağımsız bir üst aklın pek ala içerisinde yaşamış olduğumuz sistemi canı nasıl istersen öyle oluşturabileceğini, kuranda evrimi ifade ediyor olabilecek olan bir çok sure olduğunu (hayatın sudan başladığı, bir hücreden doğduğu vs. gibi) birçok ayet olduğunu... bununla birlikte pek tabii ki bir yerlerde adem ve havvanın da hikayesinin yaşanmış olabileceğini (veya bunların mecazen de kullanılmış olabileceğini) veyahut yeryüzündeki tüm kültürlerde hemen hemen tüm kutsal kitaplarda hatta mısır ve sümer mitolojilerinde dahi bahsedilen benzer hikayelerin (nuh, musa, adem vb.) bu kadar yaygın olmasındaki anlamın ne olabileceğini düşündün mü ? (iki ihtimal var ya örneğin sümerler ve inkalar gibi birbirlerinden haber dahi alamayacak uygarlıklar birbirlerinden kopya çekti, yada bu olaylar gerçekti ve birileri bu adamların kulaklarına bu hikayeleri fısıldadı)
soru) kölelik denmiş, kuranda köleleri azad etmenin tavsiye edildiği, insanların arasındaki ırkların hiçbir farkının olmadığının söylendiği, kölelerle evlenilebileceği, azad edilmesi gerekliliği falan (hani modern dünyanın daha 100 yıl önce kaldırdığı kölelik) hatta peygamberin kendi kölelerini azad ettiğini falan bilmiyor musun, yoksa bilmiyor gibi mi davranıyorsun?